KORSAN KİTAPÇIYA TEŞEKK
Yur dışında konferanstan sonra kitap fuarını gezerken yanıma yaklaşan bir gurbetçimiz, Hocam, kitabınızı aldım, imzalar mısınız? dedi ve kitabın birinci cildini uzattı.
Kendi kitabıma baktım, Cantaş yayınevinin baskısı değil.
İçimden biraz rahatsız oldum ama birkaç saniye sonra rahatsızlığım geçti.
Ben, bütün eserlerimin ilk sayfasına Hiçbir hakkı mahfuz değildir diye yazdım.
Ondan cesaretle eserlerimi basan, yabancı dillere terceme eden yayınları birkaç yıl sonraları gördüğümde çok memnun olmuştum.
Bu senen Kırgızistana gittiğimde eserimin Kırgızcaya terceme edildiğini görünce ne kadar sevinmiştim.
Bazı illerden telefon ederek Şu eserinizi basıp dağıtmak istiyoruz diyenlere haber verdikleri için iki defa teşekkür ederim.
Korsan baskılı kitabıma imza attıktan sonra satıcıya Sana teşekkür ederim. Ben bu eserleri buralara kadar getiremezdim ve bu insanlarla bu fiyata buluşturamazdım. Sen ne güzel iş yapıyorsun dedim.
Daha önce bazı eserlerimin İnternet sayfalarında olduğunu gördüğümde 18/01/2006 tarihli Milligazetedeki makalemde şöyle yazmıştım:
Dünya üzerinde her çağda hakkında en çok kitap yazılan konular, insanın gönlünü/ruhunu doyuran dini kitaplar, insanın midesine hitap eden kitaplar ve cinsel hayatına hitap eden kitaplarmış.
Bu asra kadar bu üç konu kitap, makale, resimle anlatılırken bu çağda fotoğraf makineleri, film makineleri, radyolar, televizyonlar devreye girdi.
Son günlerde İnternetin verdiği hizmet hepsinin yüz yılda yapamadığını bir günde yapar hale geldi.
Tabii ki, İnternet, yüz yılda hazırlananları da kullanarak girdi devreye.
Mesela benim yirmi yılda hazırladığım Şifa Tefsirini bir tuşla İnternete yükleyebiliyoruz.
Yirmi saniyede okurun hizmetine sunulan bu eser, yirmi yıllık emeğin devreye girmesidir. Yani, geçmişte yapılan hizmetleri hafife almayacağız.
Yüz metre koşucusunun dokuz saniyesini görürüz ama dokuz senedir yaptığı çalışmayı görmeyiz.
www.ikraislam.com adı altında bir site açılmış. Kim açtıysa Allah razı olsun. Benim kabataslak sayımıma göre 350 kadar eser bu siteye yüklenmiş.
350 kadarmış diyerek az bulup bıyık bükmeyin. Serahsinin otuz ciltlik Mebsutu tek kitap olarak sayılıyor.
20 kadar Türkçe Kuran-ı Kerim Meali, 18 dilde Kuran-ı Kerim Meali, İngilizce 11 ayrı Kuran-ı Kerim Meali, İbn-i Kesir, Kurtubi, Razi, Elmalı, Sabuni, Taberi gibi birçok değerli tefsir var bu sayfada.
Bu üç yüz elli eserin müelliflerinden izin alınmış mıdır? sorusunu soranlara cevabım, Siteyi kuranları tanımıyorum ki, sorup öğreneyim. Benim eserlerimi birçok site yayınlıyor ve ben memnun oluyorum. Benim ulaşamadığım yerlere bu siteler ulaşıyor diyorum.
Ayrıca ben eserlerimin girişine Hiçbir Hakkı Mahfuz Değildir diye yazdığım için genel bir izin vermiş oluyorum. Bu iznimin olumlu sonuçlarını da görüyorum.
Allaha İman Ve Altı Esası isimli eserim Rusçaya çevrildi ve çeşitli kuruluşlar tarafında basılıp parasız dağıtıldı. Benim öğrenebildiğim kadarıyla 45 bin adet basıldı. Aynı eserin Arnavutçası basıldıktan sonra bir adet de bana getirilince haberim oldu ve dünyalar benim oldu. Bu sevincimi ben parayla satın alamazdım.
Ama emeğin geçti diyenlere Ben o eserlerimi yazarken yararlandığım eserlerin sahiplerine para ödeyecek olsaydım ülkemin hazinesi yetmezdi.
Ayrıca bal arısı balını karşılıksız vermiyor. O, bin bir çiçekten aldığı hazzın ve zevkin somut artığını bize veriyor.
Ben o eserlerimi hazırlarken, okuduğum kitaplardan aldığım hazzı, zevki, huzuru, mutluluğu, süruru, saadeti, neşeyi, sevinci, dünya dolusu dolarla alamam ki.
Bazı İnternet siteleri bilgi ve belgeyi gösteriyor ama kopyalamaya izin vermiyor. İnsanın cimriliği kendisiyle beraber gidiyor. Kopyalamayı engelleyen cimri adamın savunması ne olursa olsun geçersizdir. O yazıyı almak isteyen biri kopyalayamazsa yazarak alabilir. Cimri de işi zorlaştırmış olur o kadar.
Ama kitabın yerini tutmuyor diyorsanız işte ona katılırım.
Aradığımı İnternetten çabucak bulduktan sonra kaynak kitabı elime alır o cilt ve sayfadaki yerini görür ve ondan sonra yazarım.
Ekrandaki çiçekle saksıdaki veya bahçedeki çiçek aynı değildir.
Bir CDye iki bin kitap sığar ama bilgisayar çökünce havadan gelen havaya da gidebiliyor.
Onun için işini ciddiye alan kuruluşlar bilgisayarındaki her doküman/belge ve bilgiyi yedek CDye aldığı gibi kâğıda çıktı alıyor.
Kâğıda alınan şey, kitabın önemini koruduğunu gösterir.
İnternetten gücünüz yettiğince yararlanın ama kitaptan uzak kalmayın.
Özellikle Kuran-ı Kerimden uzak durmayın.
Not: Korsan kitapçıya teşekkür ettiğim için bunu teşvik olarak alınmamasını isterim.
Ben, çok iyi kazanan bir kitapçı biliyorum ki, onun kitaplarını hiçbir korsan ondan daha ucuza veremez.
Kitapçıların da kitaplarına makul fiyatlar koymalarını isterim.
|
|
|