ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    KRALLARIN VE KENDİNİ KR


    Siyasilerimizin ve dökme su ile elektrik üretilerek beyni ışıklandırılanlarımızın beklentisi, halkı Müslüman olan ve krallıkla yönetilen diğer ülkelerde Tunus’da olduğu gibi halkın ayaklanarak kralları devirmesi.

    Tunus, domino etkisi yapmaz.

    Şimdilik krallarla idare etmeye devam edilecek.

    Çünkü bir kişiyle anlaşmak ayrı düşünen bin kişiyle anlaşmaktan daha kolay.

    Batının afyonunu yutmaya halk hazır değil.

    Halkı Müslüman ülkelerde direnecek birçok insan var.

    Batı, bunlara bazı ülkelerde “Radikal” diyor, bazılarında “Hızbullah” diyor, bazılarında “İhvan” diyor, Bazılarında “el-Kaide” diyor…

    Bunların hayası alınmadan, iğdiş hale getirilmeden, ılımlı İslam düşüncesine dönüştürülmeden halkı Müslüman ülkelerde krallar desteklenmeye devam edilecek.

    “Yok bizim diğerlerinden farkımız ama biz de Müslüman’ız” diyen insanların sayısı çoğalınca krallara yüz verilmez ve devrilirler.

    Batıya dönüp de “Hoştur bize senden gelen” diyen bir Müslüman nesil üretildiğinde krallar devrilecek.

    Bu Müslümanların sağcı veya solcu olması onlar için hiç önemli değil.

    Viski satıcısı, satın alanının komünist veya muhafazakar olmasına bakmaz.

    Alacağı paraya bakar.

    Şimdilik direnen Müslümanları ezmek, sindirmek konusunda krallar, batının yapamadığı hizmetleri yerine getiriyorlar.

    Birileri çıkıp “Ama hocam, biraz ileri gidiyorsun. Bazı krallar var ki Kur’an eğitimi konusunda dünyaya bağış olarak verdiği para, Türkiye bütçesinden fazla” diyebilir.

    Ben de hiç itiraz etmeden “Evet, doğrudur” derim.

    İğdiş edildikten sonra gömleğinin cebinde misvakı olan, abdestsiz yere basmayan, Teheccüdünü kılan, ağzına bir damla şarap koyacağına ölmeyi tercih eden Müslüman’ın hizmetini sarhoş serseriden daha fazla tercih eder batılı ajan.

    Onun kendisine şoför olmasını ister.

    Öyle bir Bakanla Radikal Müslümanları avlamaya gider ajan.

    Ama şu anda kralların yönettiği ülkelerde Müslümanların bir kısmı hala diri, canlı, heyecanlı, çalışkan, mikroplara karşı dirençli durumdalar.

    Kral devrilirse yerine İslamcılar gelir.

    Onun için Tunus, domino etkisi yapıp diğer halkı Müslüman ülkelere bu halk hareketi sıçramaz.

    Batının mikropluklarına karşı direncini yitirdiği gün domino etkisi meydana gelir ve krallar hainler çöplüğünde yerlerini alırlar.

    Tonlarca altınlarını yiyecek yer bulamazlar koca dünyada.

    İran şahı gibi kendini kabul edecek ülke bulunmaz.

    Eğer kralların ülkesindeki diri Müslümanlar, bir gün iğdiş hale getirilir, ılımlı İslam’a inandırılır, “Gelen ağam giden paşam” dedirtilirse işte o zaman kralların da sonu gelir.

    Bunu yapmaları mümkün mü?

    Dışarıdan gazel okumaya gerek yok.

    Rusya, Afganistan’ı işgal ettiğinde Türkiye Müslümanları yeri yerinden oynattılar.

    Her Cuma namazı sonrası il ve ilçelerde meydanları inlettiler.

    Yardımlar topladılar.

    Cihada gittiler.

    Rusya devrildi gitti yerine Amerika geldi.

    Türkiye hükümeti Amerika’ya destek Türk birliği gönderdi.

    “Hayır, Amerika’ya değil NATO’ya destek gönderdi” diyenler akşam haberlerinde dinlesinler askerler adına NATO mu konuşur yoksa Amerikalı general veya siyasi mi konuşur Afgan sorununu?

    Afganistan’ı Rusya işgal ettiğinde yeri göğü inleten protesto yürüyüşleri yapanlar, şimdi Amerika’ya karşı direnen Afganlılara televizyon ekranlarından lanet okuyorlar ve “Müslümanların yüz karası” diyerek Müslümanlıklarından da vazgeçmeyen bu insanlarlar ajan kılavuzu, şoförü, muhbiri görevlerini yerine getiriyorlar.

    Krallar, İslam’da krallığın olmadığını biliyorsunuz.

    Sevgili peygamberimizin vefatında sonra birinci Halife hazreti Ebubekir’in seçimle yönetime getirildiğini de biliyorsunuz.

    Bu diri, canlı, heyecanlı, samimi Müslümanlar varken gelin onları hapishanelerden çıkarın, onlarla işbirliği yapın.

    Vatandaşlıktan çıkardıklarınızı geri çağırın ve yönetimi onlarla paylaşın.

    Eğer yapmazsanız, halkın mikroplara veya “Tek dişi kalmış canavar” lara karşı duyarlılığını yok erseniz başta kendinize yazık edersiniz.

    Vatandaşlıktan çıkardığınız insanlar, batılı ülkelerde yumuşatıldıktan sonra cenaze namazınızı kaldırmak için gönderilecekler.

    Hem onlara hem kendinize yazık etmeyin.