ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    KURU SIKI VEYA DİLENCİL


    Bir zamanlar komşumuz bir kadın vardı.

    İlkokulda sınıfça çektirdiği bir hatıra fotoğrafını göstermişti.

    En eski fotoğrafında yalnız kafası görünüyordu.

    Sınıftaki arkadaşlarından kime küsmüşse hemen onun fotoğrafını makasla kesmiş.

    En sonunda yalnız kendi fotoğrafı kalmış ama onun da her tarafı yamrı yumruydu.

    Sözde “Ermeni tasarısı” nı tanıyan her ülkeden Büyük Elçimizi çekersek dünyada tek başına kalabiliriz.

    Ticari münasebetleri kesersek ithalat ve ihracatımız durabilir.

    Her sene Nisan ayında siyasilerimiz ve İşadamlarımız Amerika’ya taşınırlar ve Amerikan Cumhurbaşkanının ağzından “Soykırım” kelimesi çıkmaması için çalışmalar yaparlar.

    Yahudi lobilerine ödedikleri dolarların rakamı da hep gizli tutulur.

    Siyasilerin ve işadamlarının kendi harcadıkları cabası.

    Bu güne kadar sözde “Soykırım yasası” nı kabul eden devletler:

    ARJANTİN 5 Mayıs 1993'te

    AVRUPA PARLAMENTOSU

    Avrupa Parlamentosu 18 Haziran 1987'de

    ALMANYA 2005 te

    BELÇİK 26 Mart 1998'de

    FRANSA 7 Kasım 2000 da

    HOLLANDA 21 Aralık 2004'te,

    İTALYA 16 Kasım 2000'de

    İSVEÇ Mart 2010'da

    İSVİÇRE 16 Aralık 2003

    KANAD 23 Nisan 1996'da ve 2004'te

    KIBRIS RUM KESİMİ 29 Nisan 1982

    LÜBNAN 3 Nisan 1997

    POLONYA 19 Nisan 2005'te

    RUSYA 1995 yılında

    SLOVAKYA 30 Kasım 2004 de

    ŞİLİ 5 Haziran 2007 de

    URUGUAY 1965 te

    VATİKAN 2000 de

    VENEZÜELLA 14 Temmuz 2005'te

    YUNANİSTAN 25 Nisan 1996 da kabul etmişler.

    Bütün bu kararlar alınırken harcanan paralar ve bundan sonra harcanacak paralar üç milyon nüfuslu Ermenistan’ın yıllık bütçesinden fazladır.

    Bu hafta başta Bakanlarımız olmak üzere siyasilerimiz ve TÜSİAD üyesi işadamlarımızın Paris’te kalacak ve toplantı yapacak salon bulamayıp Büyük elçilikte toplantı yapması da kendimizi nasıl küçük düşürdüğümüzün fotoğrafıdır.

    2006 da YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Fransanın kendinse verdiği “Legion d'Honneur'ün” madalyasını geri iade etti de ne dğişti?

    Bu hafta bir başka yazarımız Yaşar kemal, buna benzer bir madalyayı kabul etti.

    Elçiler geri çekilmeden,

    “Ticari ve sınai temaslarımızı keseriz” tehdidinde bulunmadan,

    Parlamentolar önünde el avuç açıp merhamet dilendikten sonra eli boş dönmeden,

    Sakız çiğneyerek karşılama yapılmadan,

    Saygısıza bile saygının ne olduğunu öğreterek karşılayaraktan,

    “Ey iman edenler, kendinizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük yapmada kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi is¬terler. Onların (size olan) kinleri ağızlarından taşmaktadır. Göğüsle¬rinin gizlediği ise daha büyüktür. Size ayetleri açıkladık eğer akıl ederseniz.

    İşte siz, onlar sizi sevmezken onları seven ve kitapların hep¬sine iman edenlersiniz. Onlar size rastladıklarında «İman ettik” der¬ler. Yalnız kalıncada size olan kinlerinden parmaklarının uçlarını ısırırlar. Deki: «Kininizle geberin” şüphesiz Allah göğüslerdeki özü hakkıyla bilir.” (Âl-i Imran süresi ayet 118,119) ayetlerini hiçbir zaman hatırdan çıkarmadan siyaseti doğru yapmak gerekir.