MÜCAHİDİN DİN PARFÜMLÜ TUZAĞI
31/07/2017
Halkın din bilgisinin yokluğundan yararlanan
Profesyonel din tacirleri, tarih boyunca hep olmuştur.
Dine inanmayan biri, yaşlı bir çınar ağacına birçok eski çaput
bağlar. Ağacın dibine de yapmacık bir mezar yapar ve adına da
. Baba der ve
oturur.
Çocuğu olmayanlar, olup ölenler, milletvekili
seçilemeyenler, doktordan çare bulamayanlar, kısmeti bağlananlar, köşe
dönemeyenler, köşeyi fazla döndüğü için evini bulamayanlar
.. Babayı
ziyarete koşarlar, adaklar kesilir, paralar atılır. Simsar da geçinir gider.
Bütün bunların dine uygun olmadığını bilen,
bunun bir çeşit putperestlik solduğunu söyleyen, gayreti diniyyesi yerinde,
mücahit biri, yaptığı nasihatlerle halkı ikna edemeyince baltayı alır ve ağacı
kesmeye gider.
Simsar onu karşılar. Kesmesini engellemeye
çalışır. Kavgaya tutuşmuşlar. Mücahit, haklılığın da verdiği güçle o iblis
herifi tuttuğu gibi yere vurur.
İblis herif Bana vurma. Kazancımın yarısını
sana vereyim. Sende fakirlere, yetimlere, öğrencilere, yollara,
hastahanelere, Kuran hizmetlerine,
İslamın iktidar olmasına yardım edersin. der, Mücahidi ikna eder.
İblis herif günlük hâsılatın yarısını her gün
getirip verir.
Kırk gün sonra para getirmemiş. Birkaç gün
bekler para gelmez.
Mücahit eline baltayı alır ve yürür. İblis
herif onu karşılar. Kavgaya tutuşurlar. İblis onu alt eder ve ilk gelişinde
samimi idin. Sen haklı olduğun için beni yenmiştin. Şimdi haklı ve samimi değilsin.
Para için geldin onun için yenildin der.
Cehennemin kendine çektiği en büyük günah,
Şirktir.
Allahın yarattıklarından herhangi birinin
sözünü, kuralını, kuvvetini, ilmini, Allahın önüne geçirmenin adıdır Şirk.
Yaratanla yaratılanı denk kabul etmek de,
yaratılanın fikrini, yaratanın ayetinden daha değerli görmek de şirktir. Yani
Allaha ortak koşmaktır.
Cehennemin kendine çektiği günahlardan biri de haram
lokmadır.
Ahirette cehenneme düşmeye sebep olur, bu
dünyada iyi işleri yapmaya engel olduğu gibi hep kötülerle beraber olmayı ve
kötülük yapmayı insanın gözünde güzel gösterir.
Ahiret yurduna bu dünyadan gidilir. Denizdeki
gemi gibi yürüyeceksin dünya üstünde.
Gemi, denizin üzerinde ama denizi içine
almıyor. Denizi içine alırsa batar.
İnsan da ahiret yolculuğunda dünyanın bütün
imkanlarını meşru olarak kullanarak at gibi üzerine binerek ahirete doğru yol
alacak.
Binek
çalıntı olmayacak.
Başkasının kanı, alın teri, gözyaşı üzerinde
gemisini yüzdürmeyecek.
Helalından, temizinden elde ettiklerini
paylaşmasını bilecek.
Daha çok zekat verebilmek için daha çok
çalışacak.
Alan el değil, veren el olmaya çalışacak.
Bütün çalışmalarına rağmen fakir kalırsa, zerre
kadar alnını kırıştırmadan, ezilmeden, büzülmeden, isyan etmeden imanını, vakarını
koruyacak.