ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    MÜSLÜMAN’A KİM NASIL ZARAR VEREBİLİR?


    MÜSLÜMAN’A KİM NASIL ZARAR VEREBİLİR?

    “Dürbüne tersinden bakma” diye bir deyimimiz vardır.

    Uzağı yakın eden dürbüne ters tarafından bakarsanız, size en yakın duran insanı en uzağa atıverir.

    Olaylara bakış da böyledir.

    Her olaya olumlu veya olumsuz bakmak da sizi o olaydan uzaklaştırır veya yakınlaştırır.

    Kıbrıs’ta okuyan Üniversite öğrencilerine dört ayrı şehirde konferansa verdikten sonra dernek yöneticileriyle yaptığım özel sohbette, “28 Şubat post modern darbesinin size yaptığı iyiliktir bu.” Demiştim.

    İmam-Hatiplerin Üniversitelere girişini zorlaştırmaları on binlerce İmam-Hatipliyi, Kıbrıs’a, Avusturya’ya, Almanya’ya, Hollanda’ya Ukrayna’ya okumaya gitmeye zorlamıştı.

    Şimdi, o baskıcıların sebebiyle on binin üzerinde yabancı devletlerden diploma alan, birkaç dil bilen imam-hatip mezunu insanlarımız ülkenin çeşitli yerlerinde ve makamlarında görev yapıyorlar.

    Yalnız diploma alıp dil öğrenmediler.

    Mesela, Kıbrıs’ın nüfusu o günlerde 213 bin civarında idi. Şimdilerde 2014 sayımına göre 313.626 imiş.

    Her beş yüz kişiye bir imam olduğu gibi, İmam-hatip mezunu öğrencilerin kaldıkları ev, sokak ve mahallede gösterdikleri İslami tavırlar, yüzde doksan dokuzu Müslüman olan  Kıbrıslı insanlarımızın dikkatini çekmiştir.

    İlk vardıkları yıl biraz tedirgin olmuşlar ama evde içip içip bağırma olmadığını, çevreye saygılı olduklarını, ev sahibinin çocuklarıyla iyi yerlerde arkadaşlık yaptıklarını görünce her sene aynı evde kalmaları için kirayı bile artırmama tarafına gitmişler.

    İmam-hatipli öğrencileri de hesaba katınca her elli Kıbrıslıya bir din görevlisi düşecek kadar yükseltmişler çıtayı.

    Bu tür hizmetlerde 28 Şubat generallerinin, YÖK’ün ve başta Kemal Gürüz’ün de istemeyerek katkısı olmuştur.

    Onun için kimse Müslüman’a zarar veremez.

    Yeter ki biz, bizi yaratanın gösterdiği yolda, peygamberimizi önder ve örnek alarak yürümeye devam edelim.

    Rabbimiz buyurur:

     وَإِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ

    “……Eğer sabreder ve takva üzere olursanız onla­rın hi­lesi hiçbir şeyle size za­rar ve­remez. Şüphesiz Allah yaptıkla­rını ku­şatmıştır.” (Al-i Imran süresi ayet 3/120)

    Döverlerse, “Günahlarımı çırpıyorlar” diye sevinen,

    Malına el koyarlarsa “Yükümü hafifletiyorlar” diye daha iyi koşan,

    Sürgün ederlerse, “Yeni diyarlarda yeni insanlara İslam’ı anlatırım” diye eğitime başlayan,

    Hapse atarlarsa, “Nafile ibadetlere zaman ayırırım” diyen ve yapan,

    Öldürürlerse, değişmeyen ecelinin şehadetle sonlanmasına sevinen Müslümana kim, nasıl zarar verecek?