ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    MİLLİ GÖRÜŞTEN AYRILANL


    İl ve ilçelerde bazı kalabalık aileler vardır, her partide görev alırlar.

    Kardeşin biri iktidar partisinde, öbürü muhalefet partisinde, diğerleri de ilerde koalisyona girme ihtimali olan partilerde görev alırlar.

    Özal döneminde zengin bir işadamı kardeşlerden birinin düğününde Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin kurucusu Sayın Turgut Sunalp dahil beş tane partinin başkan veya başkan yardımcıları düğüne katılmışlardı.

    Ailenin fertlerinden olan ve bizim masada oturan birine “Bu, ne turşusudur?” dediğimde “İşler böyle gidiyor” demişti.

    Aileyi tanıyan bir kişi bana “Bu aile çok zengin. Bu partilere üye olarak maddi destek veriyorlar, işlerini kolaylaştırıyorlar ama gelirlerinin birçoğunu İslami hizmetlere veriyorlar” demişti.

    Bu aileyi pek fazla tanımam.

    Ancak içinde bir müddet yaşadığım küçük şehirlerdeki buna benzer bölünmeleri biraz uzaktan izlemişimdir.

    Her ne kadar benim kendi prensiplerime aykırı olsa da ayrı yerlerde durur gibi görünüp aynı yere hizmet eden bu insanları da anlamak zorunda kalıyorum.

    “Ya bu deveyi güdecen, ya bu deveyi güdecen” mantığıyla hareket ediyorlar.

    Milli Nizam Partisinden Saadet partisine kadar on binlerce insanımız çeşitli partilere savruldular.

    Her birinin kendine göre kendini ikna edecek gerekçesi olmasa bunu yapamazdı.

    Gerekçesi haksız da olsa onlarla alakayı kesmenin faydası yoktur.

    İşadamı olanlar, ayrı partilerde kendi işlerinin yürümesini sağladıkları gibi biz de ayrı partilerde olsak bile aynı şehirde dini hizmetlerde birlikte hareket etmeliyiz.

    Ahireti düşünmeyen iş adamlarının kazancı yalnız bu dünya ile sınırlıdır.

    Müslümanların kazancı hem bu dünya ile hem ahret ile ilgilidir.

    Onun için Kur’ana hizmet konusunda birliktelikler devam ettirilmeli.

    Lisenin karşısında açılan yurtta kalan öğrencilere akşamları Kur’an ve İlmihal bilgileri verilmeye birlikte devam edilmeli.

    İmam-Hatip lisesinin yanındaki yurdun masrafları birlikte karşılanmalı.

    Üniversiteye giden öğrencilerin iaşe, ibate ve ibadetlerine yardım hizmetlerinde ayrılığa izin verilmemeli.

    Mahalleye yapılan cami derneğinde birlikte hareket etmeye, mahalledeki dini sohbetlere devam etmeye dikkat ediniz.

    Baba Saadette, büyük oğul Ak Partide, küçük oğul Has partide.

    İşyerinde beraber çalışıyorlar, akşam babanın evinde yemeği beraber yiyorlar, akşam olunca ayrı partilerin toplantısına katılıyorlar.

    Biz, bunları aynı hizmette de bir araya getirmenin yollarını arayacağız.

    Maden ki savrulup gitmiştir, aleyhinde tek kelime kullanmamaya, yanlışlarımızı ancak yanlışı yapanın kulağına söylemeye ve hepimiz için Allahtan af dilemeye devam edelim.

    Rabbimiz buyurur: “İyilikle kötülük denk değildir. Sen kötülüğü en güzel olanla defet. Bir de bakmışsın ki, seninle ara¬sında düşmanlık olan kişi sanki sıca¬cık bir dost olu¬vermiş.

    Buna (kötülüğü iyilikle defetmeye) ancak sabredenler ka¬vuşturu¬lur. Buna ancak (Kur'ân'dan) büyük bir haz alanlar ka¬vuşturulur.” (Fussılet süresi ayet 34-35)

    Not: Bu ayetlerin tefsirini “Şifa Tefsiri” nden bir okuyuverin. Elinde olmayanlar, (0212) 5111085 nolu telefondan, Cantaş yayınevinden isteyebilir.