MAĞDUR VE MAZLUMLARA TE
Kardeşlerini kuyuya atanlar bir gün geldi o kardeşlerinin huzurunda boyun büktüler.
Yusuf alehisselamı ölsün diye kuyuya atan kardeşleri ona kötülük yapacaklarını zannettiler ama onun Mısıra sultan olma yolunu açtılar.
Baba Yakup aleyhisselam üzüntüsünden gözlerini kaybetti ama gözünün aydınlığını Yusufun gömleğinde buldu, oğluna da Mısır sarayında kavuştu.
Oğlu veya kızı kaybolan anne ve babalar tefsiriyle beraber Yusuf süresini okusunlar.
Hayat hep kötü değildir.
Kötülükler sayılıdır, iyilikler sayılamayacak kadar çoktur.
Kuranda haramlar sayılır ama helallar sayılamaz.
Çünkü sayılamayacak kadar fazladır.
Kaybolan yavrunuzun kaderiyle kederlenirken hiçbir zaman kötü şeyler hatırınıza getirmeyin.
Geçmişe gitmeye gerek yok, kendi hayatınızdan bile örnekler bulabilirsiniz.
Köyün veya mahallenin belalısı tarafından evleri yakılan, anne ve babası öldüğü için köyü terk etmek zorunda kalan nice küçük çocuklar, büyük şehirlerde çok iyi bir yere geldikten sonra köyüne dönüp o zalimin zor durumda olan çocuklarına ekmek verme durumunda olmuştur.
Kehf süresinde 66- 80 ayetleri arasında anlatılır, fakirlerin sahip olduğu gemiye Rabbin emriyle hasar verildiğinde Musa aleyhisselam Neden yaptın diye sorduğunda korsanlar iyi gemileri gasp ediyorlardı. Ben de onlar almasın diye gemiyi hasarlı gösterdim diyor.
Kendilerini aç bırakan halkın içinden birinin evinin duvarını da yapıveriyor ve gerekçe olarak da bu evin temelinde hazine var. Yetim çocuklar büyüyünceye kadar duvarın yıkılmaması gerektiğini açıklıyor.
Birimizin duvarını yıkan, öbürümüzün duvarını yapan Rabbimizidir.
Biz, yaptıklarımızın karşılığını göreceğiz.
Ev yaparken demirden, çimentodan çalan adamın durumu, duvarın altında kalanın durumundan beterdir.
Göçük altında kalarak ölenler şehit sevabı alırlar. (Bak, Ebudavud, Sünen K. Cenaiz, Nesai, Sünen K. Cenaiz, Malik, Muvatta, K. Cenaiz)
Kalanlar ise bilinmez belki bu durum onlar için yeni ve güzel bir hayatın başlangıcı olacaktır.
Çiçekler, buzlar çözüldükten sonra açar.
Seçim kaybetmek de siyasiler için büyük yıkımdır ama sonradan anlıyorlar ki o seçimi kaybetmek daha büyük seçimi kazanmaya sebepmiş.
Geçmişten bir hikayeyi ben kısaca anlatayım:
Allah celle celalühü, Azrail aleyhisselama git filan yerdeki kadının canını al der.
Azrail gider ve çölde yolunu kaybeden kadının doğum yaptığını görür ve canını alacağında Ya rabbi bu çocuk ne olacak? der.
- Sen görevini yap.
- Annenin canını alır ve gider.
Aradan yıllar geçer Azraile Git filanın canını al
Gider bir bakar ki bütün halk o adamın iyi olması için dualar ediyorlar.
O ölmesin biz ölelim diyorlar.
Hasta adamın adaleti bütün ülkeyi sarmış.
Azrail Ya Rab, bu adamın canını almak da ban zor geliyor. Herkes bundan memnun der.
Allah celle celalühü o adam kim biliyor musun?
-Hayır
- O adam, çölde öldürdüğün kadının çocuğudur.
Bu hikayeyi Mevlana Mesnevisinin 6. Cildin 4835-4848 inci beyitleri arasında biraz değişik olarak vermiş.
Bu bir hikaye ama bizim hikayemizi yazacak insanlara ihtiyaç var.
Mesela Üniversitelerde bazı bölümler çocukken anne ve babası ölen kimsesizler üzerine, köprü altından geçerek hayatını düzeltenler veya düzeltemeyenler üzerine birkaç tane Doktora tezi hazırlatsalar çok faydalı olur ve mağdur ve mazlum olanların yüreğine serinlik ve umut verir.
|
|
|