OKUL MÜDÜR VE ÖĞRETMENLERİNE
15/02/2019/Cuma/Milligazete
Allah rahmet eylesin. Ahmet Hamdi Savlu, Konya
İslam Enstitüsünde bizim felsefe hocamızdı.
Aslında kendisi Tefsir dalında Ankara İlahiyat
Fakültesinde merhum Profesör Dr. Tayyip Okiç hoca efendiden doktorasını
tamamlamıştı ama hiç tefsir dersine girmedi ve felsefe derslerinde İmanı,
İslamı, Kuran-i Kerimi, cihadı, mücahidi ve çağdaş cihat tekniklerini de
öğretirdi.
İlk derste, felsefeyi anlatır, felsefenin temel
taşı olan dört adamı ve dört ekolün düşüncelerini öğretir ve Bütün
imtihanlarda bu dört sorudan imtihan edileceksiniz, ders kitabının geri kalan
taraflarını okuyarak zaman israfı yapmayınız, onun yerine Kuranı ve manasını
okuyunuz derdi.
Onun öğrencilerinden birinin öğretmenlik
yaptığı şehirdeki kahramanlıklarını duyduğumda öğretmeni aradım, buldum ve
başarısının sebeplerini öğrendim.
Beni, okuldaki hocalarım fazla doldurmuş.
Önümde kimsenin duramayacağı kanaati oluşturulmuş. Ben de ilk tayinimde
komünist bir müdürle karşılaştım. Din dersini seçen olmadığından derslere giremeyeceğimi
bana bildiren müdüre Din dersi ihtiyari ise, din dersi almak istemeyenler
dilekçe versinler, dedim kabul etmedi. Israrıma rağmen kabul etmeyince müdürü
korkutarak kabul ettirdim ve okulun tamamı din dersine girdi. Demişti. Nasıl
korkuttuğunu bana anlattı.
Önce müdürler dikkat etsinler. Bir zamanlar
yönetmeliğe göre din dersi ihtiyaridir cümlesini Türkiye genelinde din dersi
okumak isteyenler dilekçe versin diye uyguladılar ve din dersini okutmadılar.
Halbuki aynı cümle din dersi okumak istemeyen
öğrencilerin velileri dilekçe versinler diye uygulansa idi belki İstanbulda
yüzde iki dilekçe veren olabilirdi. Diğer illerimizde on binde bir bile
çıkmazdı.
Şimdi bile seçmeli derslerin tamamını bütün
öğrencilerle tedrisata devam eden okullar olduğu gibi bazı il ve ilçelerde
müdürün özel gayreti ile seçen olmadı mazeretiyle okutulmadığı biliniyor.
Okutulmaması yolunda özel gayret gösterilen
illerin ve ilçelerin müdürleri görevi kötüye kullanmaktan denetlenirse bu
milletin çocuklarına kıyımın önüne geçilmiş olur.
Öğrencilerin eğitim yolunu kesen o türden
müdürlere, önce öğretmenlerin müdahalesi gerekir. Müdürlerin ayak oyunlarını
boşa çıkarmaları lazım.
Gelelim asıl konumuz olan, Ahmet Hamdi Savlu
metoduna..
Her dersin bel kemiğini oluşturan bölüm vardır.
Onun üzerinde durulmalı.
İman, İslam, Kuran, Sünnet, İmanın altı şartı,
İslamın beş şartı, kırk beş dakikalık dersin bir saniyesini boşa vermeden
tatlı dil, bal gibi söz, anlaşılır, hatırda kalır sözlerle, güzel örneklerle
öylesine aşıkane anlatılmalı ki, o öğrenci, hocasını bir ömür boyu unutamamalı.
Haftanın ders programına uyunuz. Konu
başlığımız budur deyiniz, deftere de o konunun işlendiğini yazınız ama
öğrenciyi fazla ilgilendirmiyorsa, İslamın bilinmesi gerekenlerinden değilse,
hemen asıl biraz yukarda yazdığım esasları tekrar anlatmaya, her birinin
imtihanda on alabilecek seviyeye gelmesini sağlamaya çalışınız.
Savlu hocamız, Dersimiz Existansiyalizm der,
biz ezberlediğimiz için o konuya girmeden hemen Bu gün size mayın tarlasından
nasıl geçilir onu anlatacağım der ve Müslümanlara kurulan kanun tuzaklarına
yakalanmadan başarılı olmanın yollarını gösterirdi.
Evde ders çalışmasını değil sınıfta ders dinlemesini ve
anlattıklarınızın da bir hayat boyu uygulanmasını sağlamalı.
Daha önce bir çok il ve ilçemizde Bütün
İlimler İslamidir adıyla verdiğim konferanslarda söylediğim gibi bütün
ilimlerin kanununu koyan Allah celle celalühtür.
Onun için Coğrafya hocası okutacağı ülkeleri,
dağlarını, ovalarını, derelerini tepelerini yaratanın kim olduğunu da
anlatmalı.
Kimyanın kanunlarını, fizik kanunlarını,
biyolojik olayları yaratanın kim olduğunu da anlatmalı.
Aslında elimiz, dilimiz, gözümüz, kulağımız,
ayağımız, aldığımız nefesimiz
her an bize yaratıcımızı hatırlatmalı.
Eğer bu sağlanırsa, haram yenmez, yalan denmez,
cana kıyılmaz, taciz, tecavüz ortadan kalkar, güvenlik aletlere ve alet
mafyasına bırakılmaz, herkesin imanı, güvenlik görevlisinden daha doğru görev
yapar.