OYLAYALIM MI TARTALIM MI? (2)
Amsterdam’a konferans için gittiğimde
uyuşturucunun her türlüsünü kanuna sırtını dayayarak içiren Cafeshop’ların çok
olduğu sokağı gördüm.
Uyuşturucuların içilmesini serbest bırakan
kanunun uygulandığı bu mekanlarda, yine parmak hesabıyla bir kanun daha
çıkarmışlar ve o kanun gereği “Cafeshop” ların duvarına “Sigara İçmek Yasaktır”
yazısını asmışlar.
Öğrenciler, Hahahahahha…
Sapık evlilikler konusunda da birkaç defa
oylamada Yeşiller Partisi oylamayı kaybetmişler ama sonunda “Hayır” diyenleri
de, onların çocuklarını da sapıttıktan sonra kanun teklifini kabul ettirdiler.
Şimdi bizi de ünlülerin uyuşturucu ve seks
haberleriyle kulak dolgunluğu yapmaya çalışıyorlar ve kanun teklifi geldiğinde “Evet”
e hazırlıyorlar.
Bir parmak atarak dünyayı nasıl yönettiklerini,
tek parmağın yedi milyara galip getirildiğini Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyinde görüyoruz.
Şu anda dünyamızda yaşayan yedi milyar insanı
yaratan Rabbimiz, Maide süresinin 90 ıncı ayetiyle biz, Müslümanlara aklı uyuşturan şeyleri
yasaklamış.
Sevgili peygamberimiz de:
كُلُّ مُسْكِرٍ
حَرَامٌ
“Sarhoşluk veren her şey haramdır” buyurmuş.
(Buhari, Sahih, K. Meğazi, bab 60, Müslim, Sahih, K. Eşribe, bab 7)
Şimdi biz, hangisine uyalım?
Bir veya birkaç oyla kabul edilen bizim gibi
insanların bir yıl önce “Hayır” dedikleri bir yıl sonra kabul ettikleri,
gelecek yıl neye karar verecekleri belli olmayana uyarak uyuşturucu üreticisi,
satıcısı, taşıyıcısı, garsonu, patronu, doktoru, hastahanesi, hemşiresi,
Yeşilay’cısı, sessiz kalıcısı, okul önünde çocukları onlardan korumaya çalışan
polisi mi olalım.
Yoksa Rabbimizin koyduğu kurala uyarak
canımızı, tenimizi, imanımızı, insanımızı, ülkemizi, bütün insanlığı ana
rahminden getirdiği sıhhati koruyarak yaşamasını mı sağlayalım?
Çocuklara sordum, “Suyun karışımı nedir dedim?
toplu halde “iki hidrojen bir oksijen” dediler.
Peki oylamayla mı belirlenmiş?
Hayır, buluşla tespit edilmiş.
Buluşu yapan mı bu kanunu koymuş
Hayır, konulan kanunu bulmuş,
Kanunu kim koymuş?
Koro halinde “Alaaaaah koymuş”
Allah’ın sıfatlarını öğrenirken siz, “Kelam ve
Tekvin” sıfatlarını beraber öğrendiniz.
Yani Kur’an’ı indiren Allah, tabiatı, evreni
yaratan Allah. Dünya yaratılalıdan beri tabiat kanunlarından hiç şikayet eden
bir tek bilim adamı çıkmamış da neden tabiatı yaratan Allah’ın Kur’an’daki
kanunlarından şikayet ediyorlar?
İşte o yukarda yedi milyar içinde bir milyonluk
art niyetli guruplar var ya işte onlar dünyanın düzenini bozuyorlar.
İki ayeti hayatınız boyunca gönlünüzün en
değerli yerinde taşınız:
وَأَوْفُوا الْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ
وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلً
“Ölçtüğünüz zaman, tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu daha
hayırlı ve sonuç itibariyle daha güzeldir.” (İsra süresi ayet 17/35, Şuara
süresi ayet 26/182)
Doğru terazi hangisidir?
Buyurun okuyun:
لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا
بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ
النَّاسُ بِالْقِسْطِ
“Yemin olsun ki, insanlar adaletle ayakta dursunlar diye, Peygamberlerimizi
apaçık delillerle gönderdik ve yanlarında kitap ve (adalet) terazisini
indirdik….”
Kendinizi üstün görmeyin, kimseyi de kendinizden üstün görmeyin.
Üstünlük yarışını Rabbin koyduğu Kur’an’daki kanunlarına sevgili
peygamberimizi örnek alarak uymaya çalışırken, tabiat kanunlarını da keşfe ve o
kanunlara göre yaşamaya dikkat ederek yapınız ve yarışı çelme takmadan
kazanmaya çalışınız.