PARAYLA CENNET SATIN ALMAYA KALKANLAR
30/08/2019/Cuma/Milligazete
Parasını saymakla, hesabını tutmakla
görevli birkaç tane yeminli ve yeminsiz mali müşavir görevlendiren bir
zenginimiz, tanıştığı, namazlı niyazlı işadamı birine kendisini kestirmeden
cennete götürecek biriyle görüşmek istediğini söylemiş.
Bu namazlı, niyazlı dediğim arkadaş da
bunu sahtekarlara kaptırmamak için bana telefon etti ve “Görüşmeyi kabul
edersen, ikimizi de aldırıp Boğazda bir restoranda yemek yiyeceğiz” dedi.
“Arabasına binmeyelim, yemeği biz
verelim” dedim ve öyle de yaptık.
Buluşmamızda gördüm ki, ibadet yapmadan,
Allah’a kendi kafasına göre iman ederek, bu batı standartlarına göre
yaşayarak cennete girivermeyi istiyor.
Ben de ona bu ölümlü dünyada yapıldığı
gün yıkılmaya başlayan villaları, evlendiği gün her nefes alış-verişte
ihtiyarlığa yürüyen ve sonunda solan güzelleri bile elde etmek için ne
zahmetlere katlandığımızı, emeksiz ekmek olmadığını anlattıktan sonra din
konusunda hiçbir zaman cennet garantisi veren hiçbir insana inanmamasını
anlattım.
Din, Allah’ın dinidir.
Cennet ve cehennemi yaratan ve oraya
girmenin şartlarını belirleyen de O’dur.
Şarkı olarak da söylenen güzel bir
şiirde:
“Hab-gah-ı yâre girdim arz için ahvalimi
Bir perişan halin gördüm unuttum halimi”
Yani, zor durumda olan halimi yârime
söylemek için yatak odasına girdim. Ama onun perişan halini görünce ben, kendi
halimi unuttum” diyor.
Ben de aciz, sen de aciz
İkimiz de O’na muhtacız, deyiverdikten
sonra, O Allah celle celalüh, Kur’an-i Keriminde Ülü’l-azm peygamlerinden olan
Nuh aleyhisselamın kendi öz oğlunu bile cennete götüremediğini ve cehennemlik
olduğunu haber verir. (Hud süresi ayet 11/43-46)
İbrahim aleyhisselamın babasının da aynı
şeklide kafir olarak öldüğünü ve dua etmemesi gerektiğini haber vermiş.
Sevgili peygamberimiz, Medine
münafıklarının başı olan Abdullah bin Übeyy için oğlunun isteği üzerine dua
ettiğinde Allah celle celalüh bu istiğfarın fayda vermeyeceğini bildirmiş. (Tevbe
süresi ayet 9/80)
Lut aleyhisselamın hanımının da
kafirlerle beraber olduğunu ve öldüğünü haber verir.
Yani, peygamberler bile kendi kafir
oğluna, babasına ve ve çok sevdiği hanımına cennete gitme konusunda yardımcı
olamadıklarını haber verirken ben kendimin bile cennete girme garantim olmadığı
halde nasıl seni kısa yoldan cennete gönderebilirim ki.
Sevgili peygamberimiz, kendi kızı Hazreti
Fatıma ve akrabalarına (Allah onlardan razı olsun) şöyle dediğini biliyoruz:
أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ
- رضى الله عنه - قَالَ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ - صلى الله عليه وسلم - حِينَ
أَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( وَأَنْذِرْ عَشِيرَتَكَ الأَقْرَبِينَ ) قَالَ «
يَا مَعْشَرَ قُرَيْشٍ - أَوْ كَلِمَةً نَحْوَهَا - اشْتَرُوا أَنْفُسَكُمْ ، لاَ
أُغْنِى عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا ، يَا بَنِى عَبْدِ مَنَافٍ لاَ أُغْنِى
عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا ، يَا عَبَّاسُ بْنَ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ لاَ
أُغْنِى عَنْكَ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا ، وَيَا صَفِيَّةُ عَمَّةَ رَسُولِ اللَّهِ
لاَ أُغْنِى عَنْكِ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا ، وَيَا فَاطِمَةُ بِنْتَ مُحَمَّدٍ
سَلِينِى مَا شِئْتِ مِنْ مَالِى لاَ أُغْنِى عَنْكِ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا
Kureş, Abdimenaf oğulları, Abdümuttalip
oğlu Abbasa kendinizi (iman, amel, mal ve canınızla) Allah’tan satın alın”
dedikten sonra Fatıma için, “Muhammed kızı Fatıma, malımdan istediğini benden iste
ama Allah katında sana faydalı olacak bir şeyi benden isteme” buyurmuş.(Buhari,
Sahih, K. Vesaya, bab 11, Müslim, Sahih, K. İman, bab 89)
Hadisi haber verdikten sonra hemen bu gün
ikindi namazından itibaren namazlarını kılmaya başla. Mahallende fakir yoktur
ama İstanbul’da çoktur. Onlara yardım et.
Çalışanlarına İstanbul’da rahat
yaşayabilecek bir maaş vermeye başla.
Çalışanlarının teker teker gönlünü alacak
tavırlar sergile.
Elinden ve dilinde kimseye zarar verecek
bir şey yapmamaya çalış.
Evinize en yakın caminin imamıyla görüş
ve bir vakit belirleyin o saatte Kur’an okumasını ondan öğren.
Sonra o imamla beraber bir İlmihal, bir
tefsir okuyun ve bir hadis kitabı okuyunuz.
Benim yediğim yemek senin karnını
doyurmaz.
Herkes kendi karnını doyurduğu gibi,
herkes kendine düşen İslami görevleri yapmalıdır” dedim.
Daha önce cennet vaadiyle kendini soyan
adamla kıyaslayınca bana teşekkür edip ayrıldık.
Allah hepimizi İslam’ın belirlediği yolda
son nefesi verinceye kadar yürümeyi nasip etsin.
Not: Bu yazıyı okuyanlar, şefaatin
faydası olamazmış diye bir yanlış anlamaya kalkmasınlar.
Kur’an’da, kafir olarak ölenlere şefaatin
olmadığını, ama Allah’ın razı olduğu müminlere şefaatın olduğunu bu sütunlarda
ayet ve hadisleriyle beraber yazmıştım.