SİYONİSTLE NUSAYRİNİ
Hani bir türkümüzün bir bölümünde Sevsem öldürürler, sevmesem öldüm vardır ya işte Suriyedeki Nusayriler ile Filistindeki Siyonistlerin bu günlerde söyleyecekleri söz de budur: Gitsem öldürürler, gitmesem öldüm
Yalnız Hama şehrinde otuz bin Müslüman öldüren, her şehirde her aileden bir şehidi olan Suriye Müslümanlarını elli yıldır işkenceyle susturan insanlar, demokratik seçime gitsek, bunlar yüzde doksan seçimi alarak bizi Hüsnü Mübarek gibi hakim önüne çıkaracaklar ve yüz binlerce insanın kanının hesabını bizden soracaklar.
Seçime gitmezsek halk isyanıyla cezamızı verecekler. Bize kan akıtarak ölmek düşer deyip dünyanın sesine kulak asmıyorlar.
İsraildeki Siyonist işgalcilerin durumu da öyle.
Oturduğu ev, ektiği bahçe, açtığı dükkan, yürüdüğü yol, daha önce buralarda yaşayan Müslümana ait olduğunu bilmekte.
Dedeyi öldürmüşler, nineyi evinden çıkmayınca yakmışlar, evi ve bahçeyi Avrupadan gemilerle getirilen Siyonistlere vermişler.
Şimdi sahiplerinin torunları mallarını istiyorlar.
Hazreti İbrahim, Hazreti Musa, Hazreti Süleyman, Hazreti Davud, Hazreti İsa, ve Hazreti Muhammed aleyhimüsselamların uğrak yeri ve Allahın mübarek olduğunu söylediği Kudüs şehrini kirlettiler.
Hazreti İsanın doğduğu yerleri yok ettiler.
Amerika ve Avrupa dahil dünyanın hiçbir yerinde halklar tarafından sevilmediklerinin farkındalar.
Onun için ölümüne saldırmaları korkusuzluklarından değil, dengeyi yitirmelerindendir.
Madem sevmiyorlarsa Avrupa ve Amerika bunları neden destekler? Sorusu akla gelebilir.
Ülkelerine zarar veren bu insanlar, 1900 lü yıllardan beri Size bir ülke vereceğiz diyerek buraya taşınarak ülkelerini temizlemişler.
Tekrar geri gelmesinler diye her türlü yardımı yapmaya devam ediyorlar ve yardıma devam da edecekler.
Kendilerine mikropmuş gibi bakarak Araplar tarafından kuşatılmış bir alanda karantinaya alanları kendine dost bilmemeli.
Bulaşıp Arapları öldürürse de kar, kendi kendini yok ederse de kar mantığıyla kendisine bakanları ve kendi yaptığı duvarların parasını verenlerin öbür yüzünde kendini mahkum ettiklerinin farkına varmaları gerekir.
Bütün Avrupanın Vatikanın kararıyla bütün Yahudileri öldürmeye karar verdiğinde onlara kucak açan Müslüman Osmanlı, onları bildiği halde sığınma hakkı vermişti.
Değişen hiçbir şey yok.
Osmanlının elindeki Kuran ve Sünnet şu anda onun torunlarının ve bütün Arapların elinde ve gönlündedir.
Eğer kötülük yapmaktan vazgeçer, yaptıklarının karşılığını öder ve barışa yanaşırsa yine de bu çağda bu insanlar en rahat hayatı Müslümanların arasında yaşayabilirler.
|
|
|