ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    SINIRLARIMIZ VE SILAMIZ


    SINIRLARIMIZ VE SILAMIZ

    22/10/2019/Salı/Milligazete

    Her gün ve her saat, gazete ve televizyonlardan, ülkenin sınırlarında olup bitenleri takip, tahlil ve çareler üretirken çene çalarak vakit öldürüyoruz.

    Ülkenin sınırlarının güvenliğiyle ilgili görevliler, gerekeni yapıyorlar.

    Ülke sınırlarına bakarken kendi sınırlarımızı çiğnediğimizin farkına varmıyoruz.

    Gökyüzündeki yıldızlar kadar, yeryüzündeki insanların da kendine göre yörüngesi vardır.

    Yörüngemiz, bizim sınırımızdır.

    Yörüngesinden çıkanların kendisi mahvolduğu gibi ona dokunanlar da mahvolurlar.

    Aile reisinin sınırları olduğu gibi, ailedeki her insanın da sınırları vardır.

    Ailenin huzuru her ferdin/bireyin kendi sınırını aşmadan özgürce yaşamasıdır.

    Bireylerin sınırı olduğu  gibi, ailelerin de sınırı vardır.

    Her birey, kendi yörüngesinde dönerken, ailecek topluca bir yörüngede de dönmeye devam ederler.

    Ailelerin yaşadığı devletlerin sınırı vardır ve o sınırlar da korunmazsa iki tarafın da huzuru kaçar.

    Devletlerin de sınırı dünyamızdır. Dünyamız da kendi sınırlarında dönerken kümesile beraber güneşin etrafında dönmeye devam eder.

    Yeryüzünün yıldızları olarak sekiz milyar insan, önce kendi yörüngesine dikkat etmeli.

    Eşinin yörüngesine dokunmadan, çocuklarının sınırlarına zarar vermeden herkes kendine düşen görevi yerine getirirse hiçbir sorun kalmaz.

    Kişilerin görev taksimini, sınırları belli olan biri yaparsa, işte bu da sınır ihlalidir.

    Ya bilek gücüne, ya servet gücüne, ya makam gücüne dayanarak hak belirlemek kesin yanlışlara sebep olur.

    Nefes alıp-veren herkesin haklarını ve görevlerini, nefesi yaratan ve her canlıyı yaşatan Allah celle celalüh belirler.

    “Hayır, ben belirlerim” derseniz, on bin kilometre uzaklıktan gelerek her türlü kötülüğe destek veren Trump’tan ne farkımız olur?

    Ailemize karşı Trump’laşmayalım veya Putin’leşmeyelim.

    Aile ve akrabalarımız arasında kargaşa çıkararak kendimize sıkıntı verecek alanlar oluşturmayalım.

    Cumhurbaşkanımız, Putinle mi Trumpla mı görüşsün tartışmalarının faydası yok.

    Herkes görevini yapsın.

    Ağabey veya ablanla aranızdaki küslüğü kaldırmanın yollarını arayalım.

    Amca, hala, dayı, teyzelerimizle aramız nasıl onu konuşalım.

    Aramız iyi ise, muhabbeti artıracak selam, mesaj, hediye, gözgöze gelmeler, tatlı tatlı bakışmalar gerçekleştirelim.

    Sınır ihlalleri olmuşsa, taraflardan biri huzursuzluk çıkarmışsa hemen ihlale son verilmeli ve huzursuzluk çıkaran vazgeçmelidir.

    Bu akşam, ailemden veya akrabalarımdan kime gideyim, diye düşünürken aklınıza ilk gelenden en son gelene kadar, hepsine zaman içinde gitmenin yolları aranmalıdır.

    Bu yaptıklarınızı, Allah rızası için yapınız ve siz faydasını bu dünyada göreceksiniz.

    Akrabanın yüzüne bakmak, sizin bir çok derdinizi, gamınızı, tasanızı giderecektir.

    Onların sözü, sizin içinizi ay kadar aydınlık, güneş kadar ısıtıcı yapacaktır.

    Biz, hepimiz, hiçbir kimseye sınır çizmemeye dikkat edelim.

    Sınırlarımızı, bizi yaratan çizmiş ve:

    تِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ

    “İşte bunlar Allah'ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah'a ve Resulü'ne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan Cennete koyacaktır. Orada ebedi olarak kalacaklardır. İşte büyük başarı budur.” Diyerek, sınırı O’nun koyacağını bildirmiş. (Nisa süresi ayet 4/13)

    Allah’ın sınırlarına uymayanlar burunlarını koparsınlar ve vücutlarında koyabilecekleri bir yer bulsunlar da diğer insanlara sınır koymaya o zaman kalksınlar.

    Rabbin sınırlarına uymayanlar önce yeryüzünde bozgunculuk çıkaracaklarını ardından akrabalık bağlarını koparacaklarını haber verir Rabbimiz:

    فَهَلْ عَسَيْتُمْ إِنْ تَوَلَّيْتُمْ أَنْ تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ وَتُقَطِّعُوا أَرْحَامَكُمْ

    “Demek sizler, (Kur'ân'dan) yüz çevirirseniz/yönetimi ele alırsanız, yeryüzünde bozgunculuk yapacak, akrabalık bağlarını parçalayacaksınız öyle mi?

    أُولَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فَأَصَمَّهُمْ وَأَعْمَى أَبْصَارَهُمْ

    “İşte onlar, Allah'ın la'net ettiği, kulaklarını sağır, (gönül) gözlerini kör ettikleridir.” (Muhammed süresi ayet 47/22-23)

    Akrabalık bağlarımızı kimlerin kopardığını anlayıverelim.

    Sevgili peygamberimiz:

    جُبَيْرَ بْنَ مُطْعِمٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ - صلى الله عليه وسلم - يَقُولُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ قَاطِعٌ

    “Akrabalık bağlarını (inkar ederek kesenler ebediyyen), (ihmalden dolayı) kesenler (cezasını çekmeden) cennete giremezler” buyurmuş. (Buhari, Sünen, K. Edeb, bab 11)

    Haydin, iki dünyamızı güzelleştirmek için akrabamızdan yakınlık sıralamasına göre, gönül vermeye ve gönül almaya başlayıverelim.