SON NEFESE KADAR KULLUK
07/06/2019/Cuma/Milligazete
Sabah kahvaltısını yaptığımızda akşam
yemeğine ne gerek var demiyoruz, yine yiyoruz.
Tatilde bir ay temiz dağ ve köy havası aldık,
şehir havası solumaya gerek yok demiyoruz.
Dünün yiyeceği ve havası düne aittir, bu günkü
bu güne aittir, yarının ihtiyacını da yarın karşıladığımız gibi, Allaha kulluk
ihtiyacımız da nefese ihtiyacımız gibi her an, her saniye kulluk görevimizi,
sorumluluğumuzu ve sınırımızı bilmek ve gereğini yerine getirmekle görevliyiz.
Ramazan bitti, ibadet bitti demek ben artık
nefes almam demek gibi bir şey.
Nefes almak, içmek, yemek, nasıl bize yük
değilse ve bunları yapmaktan keyif alıyorsak Allaha kulluk görevlerimizi de
yerine her saniyede getirirken keyif alır hale gelmeye çalışmalı.
Sevgili peygamberimiz, sabah namazıyla hayata
başladıktan sonra yürüyüşü, oturuşu, gülümsemesi, selam vermesi, hatır sorması,
geçimini temin etmesi, din düşmanlığı yaparak insanlık düşmanı kesilenlere
karşı kahramanca durması
. gibi bütün davranışlarını Allah celle celalühün
kitabına uygun olarak yapması her saniyesinin kulluk içinde geçtiğini ve bu
halin ona huzur verdiğini görüyoruz.
Sevgili peygamberimiz, kişinin kendi elinin
emeğinden daha hayırlı, seçkin bir yiyecek olmadığını ifade etmek için:
Sevgili
peygamberimiz:
عَنْ
الْمِقْدَامِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
عَنْ
رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَا أَكَلَ أَحَدٌ
طَعَامًا قَطُّ خَيْرًا مِنْ أَنْ يَأْكُلَ مِنْ عَمَلِ يَدِهِ وَإِنَّ نَبِيَّ
اللَّهِ دَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلَام كَانَ يَأْكُلُ مِنْ عَمَلِ يَدِهِ
Hiçbir
kimse elinin kazandığından daha hayırlı bir şey yememiştir. Davud aleyhisselam
da elinin emeğiyle yerdi buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Büyu, bab kesbi ameli
yedihi)
Eşine,
ailesine, çevresine iyi davrananların bütün davranışları ibadet sayılır ve bu
ibadetleri de onlara huzur verir.
Bir
gün Gözünün nuru namaz vakti girince, sevgili peygamberimiz, Bilal-i
habeşiye ezan okumasını söylerken:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : يَا بِلاَلُ ، أَرِحْنَا بِالصَّلاَةِ
Bilal,
haydi bizi namazla rahatlat buyurmuş. (Ahmet, Müsned, Salim bin ebil-Cad
hadisi, Ebu Davud, Sünen, K. Edeb, bab 86 fi salatil ateme)
Ramazan
bitince kulluk, ibadet bitmez.
Nefesimizin
en sonuncusu da bizden çıkıncaya kadar nefes alıp-vermemiz gibi biz, bu dinin
bütün emir ve yasaklarına uyarak hayatımızın sağlıklı kalmasına dikkat
edeceğiz.
Hiçbir
ibadeti yük gibi kabul etmeyeceğiz.
Nefes
alır gibi, su içer gibi, dost yüzü görür gibi
bütün sevdiklerimizi bize
lütfeden Rabbimize kulluk da bizi rahatlatmalı.
Değerli
hocalarımızın dualarının en sonunda Son nefesimizde Kelime-i Şehadet söylemeyi
nasip et ya Rabbi demeleri kulluğun kesintisiz olmasının gerektiğini ifade
eder.
Allah
celle celalühe kul olmaktan çıktıklarını söyleyenler, ciğeri beş para etmez din
ve insanlık düşmanlarının kurallarını kabul ederek kula kul olduklarının
farkında değiller.
Rabbimiz
buyurur:
وَاعْبُدْ
رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Yakîn (ölüm)
sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et. (Hıcr süresi ayet 15/99)
Farkında
olan Müslümanlar, farkındalıklarını göstersinler.