ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    SON SIĞINAĞININ KALBİNİ PARÇALAYAN SİYONİST


    SON SIĞINAĞININ KALBİNİ PARÇALAYAN SİYONİST

    25/02/2022MAHMUT TOPTAŞ

    İnsanları değerlendirirken, onların söylediklerine dikkat edelim.

     Dediklerinden sonra yaptıklarına önem verelim.

    Yalan mı söyler doğru mu?

    Sözünde durur  mu?

    Güvenilir mi?

    Doğru mu eğri mi?

    Doğru ama dostlarının çıkarları için eğrilir mi?

    Dost olsun, düşman olsun hakkın ve haklının yanında mı olur?

    Gibi kriterlerimiz vardır.

    Siyonistler için bu türden soruların hiçbir önemi yoktur.

    Birleşmiş Milletlerde 1948 den bu güne kadar iki yüzün üzerinde alınan kararların hiç birine uymamışlardır.

    Binin üzerinde kınama yemişler ama hiçbir kötülükten geri adım atmamışlardır.

    Bu Siyonistler, 200 devletin hiç birinin menfeati için çalışmadığı gibi,

    Bütün bu ülkelerin altın, gümüş, dolar, Euro, yeraltı yerüstü bütün servetlerini tırtıklamanın yollarını gözetlemeye devam ediyorlar.

    Bir adam, kendisini yaratan, yaşatan ve trilyonlarca hücresinin ihtiyacı olan hava ve gıdayı her salisede veren Rabbinin  sözünü tutmazsa,

    İnsanların veya milletlerin sözünü neden tutsun.

    Tevrat’ta On emirden biri olan “Öldürmeceksin” diyor, tutmuyor,

    365 gün çocuk-yaşlı edemeden öldürmeye devam ediyor.

    Tevart’ın “Çalmayacaksın” yasağına uymuyor,

    Çağdaş para dalavereleri ile dünya insanının cebindeki parasının alım gücünü her saniye çalıyor.

    Kur’an-i Kerimde kendilerini Firavun’un işkencelerinden, zulmünden, katliamından kurtaran Musa aleyhisselama bile karşı geldiklerini haber veriyor:

    يَا قَوْمِ ادْخُلُوا الْأَرْضَ الْمُقَدَّسَةَ الَّتِي كَتَبَ اللَّهُ لَكُمْ وَلَا تَرْتَدُّوا عَلَى أَدْبَارِكُمْ فَتَنْقَلِبُوا خَاسِرِينَ

    “Ey kavmim, Allah'ın sizin için yazdığı mukaddes yer'e girin, sırtınızı dönüp kaçmayın, yoksa zarara uğrayanlara dönersiniz." demişti.

    قَالُوا يَا مُوسَى إِنَّ فِيهَا قَوْمًا جَبَّارِينَ وَإِنَّا لَنْ نَدْخُلَهَا حَتَّى يَخْرُجُوا مِنْهَا فَإِنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا فَإِنَّا دَاخِلُونَ

    Dediler ki: "Ey Musa, orada zorba bir kavim vardır. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya katiyyen girmeyiz. Eğer onlar oradan çıkarlarsa, biz gireriz."

    قَالَ رَجُلَانِ مِنَ الَّذِينَ يَخَافُونَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمَا ادْخُلُوا عَلَيْهِمُ الْبَابَ فَإِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَإِنَّكُمْ غَالِبُونَ وَعَلَى اللَّهِ فَتَوَكَّلُوا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ

    Allah'ın kendilerine nimetini verdiği, Allah’tan korkan iki er kişi şöyle dediler: "Onların üzerine kapıdan giriniz. Oraya girince de siz muhakkak galip geleceksiniz. Eğer iman ediyorsanız, yalnız Allah'a tevekkül ediniz.” Diyorlar.

    Bunlar, kendilerini Firavunun zulmünden kurtaran, denizi geçerken Firavunun boğulmasını da görmelerine rağmen o peygamberi, düşman karışışında yalnız bırakarak ihanet ettiklerini haber verirRabbimiz:

    قَالُوا يَا مُوسَى إِنَّا لَنْ نَدْخُلَهَا أَبَدًا مَا دَامُوا فِيهَا فَاذْهَبْ أَنْتَ وَرَبُّكَ فَقَاتِلَا إِنَّا هَاهُنَا قَاعِدُونَ

    Musa'nın kavmi: "Ey Musa, onlar orada kaldıkça biz oraya hiçbir zaman girmeyiz. Sen ve Rabbin gidiniz ve onlarla harp ediniz. Biz burada oturacağız" demişlerdi.

    قَالَ رَبِّ إِنِّي لَا أَمْلِكُ إِلَّا نَفْسِي وَأَخِي فَافْرُقْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ

    Musa: "Rabbim, Ben kendim ve kardeşimden başkasına sahip değilim. Bizimle fasık kavim arasını ayır" dedi.

    قَالَ فَإِنَّهَا مُحَرَّمَةٌ عَلَيْهِمْ أَرْبَعِينَ سَنَةً يَتِيهُونَ فِي الْأَرْضِ فَلَا تَأْسَ عَلَى الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ

    Allah buyurdu: "O mukaddes topraklar, onlara kırk yıl haram kılınmıştır. Onlar Tih Çölü’nde şaşkın, şaşkın dolaşacaklardır. Fasık kavim için üzülme." (Maide süresi ayet 5/22-26)

    İlk İsrail devletini kurduklarında o günün Başbakanı “İki bin yıllık hasretimiz bitti” derken iki bin yıldır devlet olamadıklarının,

    Sığındıkları ülkelerde yaptıkları kötülükler nedeniyle sürüldüklerinin de itirafıydı.

    İnternette toplayabildiğim sürgün kronolojisi:

    Milattan önce 721 tarihinde Asuriler zamanında tamamı yok edilmesi için öldürülmüşler.

    Milattan önce 586 yılında Buhtunnasır, “Yeryüzünde Yahudi bırakmayın” emrini verir. Gizlenmeyi başaranlarla yeniden ürerler.

    Milattan önce 203 te Suriye’de yeniden kılıçtan geçirilirler.

    Milattan sonra 70 yılında Romalılar tarafından Kudüs istila edilir. Romalı komutan Titus tarafından Kudüs’ün yakılıp Yahudilerin kılıçtan geçirilmesini emreder.

    Yeniden derlenip toplanırlar ve yeniden ısyana kalkınca 135 yılında Romalılar tarafından beş yüz bin Yahudi öldürülür.

    Sevgili peygamberimiz, Medine’ye hicret ettiğinde Yahudilere güvenlik sözleşmesi yapmasına, canlarını korumaya karar vermesine rağmen Yahudiler, Mekkeli müşriklerle, Medineli münafıklarla beraber hareket etmeleri ve peygamberimizi öldürmeye teşebbüs etmeleri nedeniyle, Beni Nadır Yahudileri kuşatılmış ve sonunda Medine’den sürülmeye razı olmuşlar.

    Yahudi’ler sürgün edilirlerken sevgili peygamberimiz ashabına, “Yahudilere borcu olanlar borçlarını ödesinler” buyurmuş. Her üç kişiye bir deve verilmesini, canlarına zarar verilmemesini, Şam’a kadar güven içinde gitmelerini sağlamış.

    Hazreti Ömer zamanında onların yaptıkları haddi aşınca bir tek Yahudi kalmamak kaydıyla Suriye taraflarına sürgün edilirler.

    1290 yılında İngiltere’de bir çok Yahudi, idam edildikten sonra geri kalanları sürgün edilirler.

    1306 da Fransa’dan,

    1370 de Belçika’dan sürülürler.

    1380 de Çekoslovakya’dan sınır dışı edilirler.

    1394 de geri gelen Yahudiler tekrar sürgün edilirler.

    1420 de Macaristan’da bir tek Yahudi kalmamak üzere sürülürler.

    1444 yılında Hollanda’dan çıkarılırlar.

    1492 de İspanya’dan sürülürler.

    1510 yılında Rusya’dan çıkarılırlar.

    1540 senesinde İtalya’dan sürgün edilirler.

    1551 de Almanya’da sınır dışı edilirler.

    1562 de Çekoslovakya’ya geri gelenler tekrar kovulurlar.

    1582 de yine gizlice Fransa’ya sızanlar tekrar sürgünle ülkeden çıkarılırlar.

    1744 yılında Çekoslovakya’ya gizlice girenler yeniden sürgün edilirler.

    1919 da Ukrayna’dan çıkarılırlar.

    “Yahudi Sorununun Nihai Çözümü” nü Alman Nazileri beş milyon Yahudi’yi öldürmede görürler.

    Yukarıda tarih ve adını verdiğim devletlerde İçişleri Bakanlıkları önce adres tespiti yapmış,

    Maliye Bakanlıkları çeşitli dalaverelerle mallarına el koymuş,

    Hıristiyanlarla ortak oldukları şirketler, Yahudileri şirketten kovmuş, işten çıkarmış...beş milyonu öldürüldükten sonra arta kalanları Filistin’e sürgün etmişler.

    Şu anda Başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkeleri ve diğer bütün ülkeler, kendi ülkelerinde olan Yahudileri, ülkeden çıkarıp İsrail’e göndermek için özendirici kararlar alırlar.

    1900 yılından itibaren İngiltere ve Avrupa devletleri, Siyonistleri bağırsaklarından uzaklaştırmak için “Gemilerle ülkelerinize taşıvereceğiz ve üstelik size altın vereceğiz” diyerek Filistin’i işgale yardım ettiler.

    Filistin’de Osmanlı kiminle savaştı ve savaştan sonra kimi yerleştirdi?

    İngilizler, sevmediği Siyonistleri neden oraya yerleştirir?

    Siyonistlerin tilki kurnazlığından başka hiçbir güçlerinin olmadığını bilirler.

    Dünyanın en eski milleti olmalarına rağmen en azı olmaları siyaset bilmediklerinin işareti olduğunu da bilirler.

    Ama İslam aleminin başına bela olsunlar diye yerleştirdiler ve dünyaya yeniden dağılmasınlar diye de para ve silah desteği vermeye devam ediyorlar.

    Yani Siyonistler, batının bekçiliğini yapıyorlar.

    Joe Biden’in ilk aldığı kararlardan biri de İsrailli milyarder işadamı Dan Gertler için Trump’un aldığı olumlu kararları askıya almış ve Amerikalı işadamları ile iş yapmasını kısıtlama kararı almış.

    Batılılara göre, işgalci İsrail “ne olsun, ne ölsün”

    Müslümanların başına bela olsun mantığı işliyor.

    Biz, çıkmadık canda umut vardır” der, ölmelerini değil, Müslüman olmalarını istiyoruz.

    Eğer Müslüman olmazlar ve yalnız Müslümanları değil, Yahudi olmayan herkesi “Sağmal İnek” gibi görmeye devam ederlerse sürgünleri yakın demektir.

    Biz, bu gündüz ve akşam yazımda rakamlarını verdiğim Maide süresindeki ayetlerle İsra süresinin birinci sayfasını, eğer zamanınız varsa Necm süresinin baş sayfasını evinizdeki bir tefsirden okuyuverin.

    Bu gün 27.02.2022. Pazarı pazartesiye bağlayan gece, Mi’rac gecesidir.

    Mirac geceniz hayırlara vesile olsun.

     

    Not, Altı aydır mevcudu bulunmayan “Şifa Tefsiri” ilaveli olarak yeniden basıldı.