ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    STRESİN, GAMIN, KEDERİN İLACI


    STRESİN, GAMIN, KEDERİN İLACI

    13/10/2017

    Evdekiler, dışarı çıkın. Gamı, kederi, stresi, kirli havayı ağzınızdan dışarı attığınız gibi boşaltıverin dışarıya.

    “Çevreyi kirletirim” endişesiyle içinizde tutmayın.

    Korkmayın, tükürük gibi değildir. Hatta karbon dioksitli nefesiniz gibi de değildir.

    Havaya salıverdiğiniz stres, temizlik işçilerine yük olmaz.

    Onların da yük gemilerinin taşıyamayacağı kadar kederleri var. Onlar da salıversinler havaya.

    Güz mevsimidir, güneş gülüyor, güller ayrılığın üzüntüsüyle, baharda görüşmek üzere size el sallıyor.

    Rüzgar yavaş yavaş saçlarınızı okşuyor. Şefkatli anne elleri gibi boynunuza dokunuyor ve “Kışlık elbiselerini giymeyi unutma” diyor.

    Olaylara olumlu tarafından bakınız.

    Çünkü olumlu olanlar çoğunluktadır.

    Güneşin faydaları sayılmakla bitmez.

    Ama zararları sayılıdır.

    Havanın faydaları zararından çok fazladır.

    Kapalı mekanlarda çalışanlar, pencereden dışarı bakın.

    İnsan sayısından fazla olan kuşları görün. Sırtlarında ekmek çantaları yok. Buğday ambarları da yok.

    Bir ağacın dalında dünyayla dalga geçip dünyayı yaratanı tesbih ediyorlar.

    Kuşlar, gamı kasaveti atmıyorlar, içlerine almıyorlar.

    Siz de öyle yapmaya çalışın. Kederi stresi içinize almamaya çalışın.

    Hazreti Adem’den beri daha ayak basılmayan yerler var.

    Kıyamete kadar dünyamızdan hiçbir şey eksiltilmeyecek olduğuna göre ne su ne de toprak yetersiz değildir.

    Güneş, kimsenin tekelinde değil.

    Havayı tüple satan çıksa bile havadaki herkese yeter.

    Siz nasibinizi aramak için meşru yollardan çalışın, gerisine karışmayın.

    Bizi gören ve bilen bir Rabbimiz var.

    وَسِعَ رَبِّي كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

    “….Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Öğüt almayacak mısınız?” (En’am süresi ayet 6/80)

    Gönül verdiğimiz, adını dilimize zikir yaptığımız Rabbimizin rahmeti her şeyi kuşatmıştır:

    وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ

    “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. O’nu sakınanlara, Zekâtı verenlere ve ayetlerimize iman edenlere yazacağım" dedi.” A’raf süresia ayet 7/156)

    Bize neyi nasıl yapacağımızı bildiren ve adına Rahmet dediği Kur’anını indirmiş:

    وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآَنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ وَلَا يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إِلَّا خَسَارًا

    “Biz, Kur'andan mü’minlere şifa ve rahmet olan şeyleri indiriyoruz. Zalimlerin ise ancak hüsranını artırır.” (İsra süresi ayet 17/82

    O rahmet ayetlerini ayırım yapmadan bütün insanlığın üzerine serpen sevgili peygamberimizin de bize ve bütün aleme rahmet olduğunu haber veriyor:

    وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ (107)

    107- Biz, Seni ancak, alemlere rahmet olarak gönderdik.” Enbya 21/107

    Rahmet denizinde yüzerken haram yiyemezsin, yalan diyemezsin, kötülük düşünemezsin, strese giremezsin…

    Rabbimizn gazabı da vardır ama “Gazabım her şeyi kuşatmıştır” diyen bir tek ayet yoktur.

    Hadis’i Kudsi’de

    عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ : لَمَّا قَضَى اللَّهُ الْخَلْقَ كَتَبَ كِتَابًا عِنْدَهُ غَلَبَتْ ، أَوْ قَالَ سَبَقَتْ - رَحْمَتِي غَضَبِي فَهْوَ عِنْدَهُ فَوْقَ الْعَرْشِ

    Rahmetim, gazabımı geçmiştir. Arşın üstündeki Levh-i Mahfuzda böyle yazılmıştır” diye haber veriyor sevgili peygamberimiz. (Buhari, Sahih, K. Tehid, bab 55, Müslim, Sahih, K. Tevbe, bab 4)

    Rahmet yağarken gülle dikeni, bülbülle akrebi ayırmaz.

    Yağar ve hepsine rahmet olur.

    Biz, Müslümanlar, hepimiz rahmet peygamberinin rahmet ümmetiyiz.