ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    TEHDİT VEYA TENKİT DEĞİL TEKLİF


    TEHDİT VEYA TENKİT DEĞİL TEKLİF

    Temizlik, sadelik, güzellik, uyum, orana dikkat, bir toplumun olmazsa olmazlarındandır.

    Her cinsel ilişki ve boşalmadan sonra vücudun tamamını yıkamayı farz kılan bir dinin mü’minleriyiz Rabbimize hamdolsun.

    Belirli yaştan aşağı ve yukarıda olanların, cinsel boşalması olmazsa, sevgili peygamberimizin sünnetine uygun olarak en az haftada bir gün, Cuma günü banyo yapması sünnettir.

    Bayram namazı öncesi banyo yapması da sünnettir.

    Ayrıca ergenlik çağına gelen her Müslüman beş vakit namaz kılacağından abdest organlarını yıkamak durumundadır.

    Namazının şartlarından olan “Necasetten Taharet” le bedenini, elbisesini ve namaz kılacağı yeri temizlemesi gerekir.

    Rabbimiz:

    يَا بَنِي آَدَمَ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُوا إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ

    “Ademoğulları, her mescide varışınızda güzel elbiseleri­nizi alınız. Yeyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” Buyurmuş.(A’raf süresi ayet 31)

    Mescide her gelişte mevcut elbiselerimizin en temiz ve güzelini giyinmemiz öğretiliyor.

    Temizliği, namazın sahih olması içindir, güzel olması o güzeller güzeli cami cemaatinin göz zevkinin hep güzellikler görmesidir.

    Sünnettir diye sabah namazı için abdest alınırken dişler tertemiz yapılıyor.

    Ramazan bayramında ağıza tatlı alınırken Kurban bayramında Bayram namazı kılınıncaya kadar ağıza bir şey alınmaz ve namazdan dönüşte Kurban kesilir ve kurban etiyle ağız açılır.

    Ancak şehir hayatında bu kesim ikindiye kadar uzayabileceğinden, yurt içi ve yurt dışı yerlerde kesilmesi için vekalet verenler bayram namazı dönüşü yemeğini yer.

    Güzel kokular sürünür. Kokuların gül yağı gibi tabii olmasına dikkat ediniz.

    Mekke ve Medine’den getirilenlerin de yüzde doksan dokuzunun tabii olmadığını bu işin imalatçısı olan arkadaş söyledi.

    Kurban bayramında bayram namazı öncesi tatlı yemeyeceğiz ama ev halkına ve dışarda karşılaştığımız herkese dünyada insan ilişkilerini düzenleyen en güzel kelam olan selamı vereceğiz, “Selamün aleyküm” diyeceğiz. Ardından “Allah kabul etsin” diyeceğiz.

    En tatlı kelimelerimizle konuşurken yüzümüz de tatlı tatlı bakışacak.

    Arefe günün sabah namazında başladığımız tekbirleri her farz namazın ardından tekrarladığımız gibi yolda giderken gelirken, her zaman ve mekânda tekrarlamaya dikkat edeceğiz.

    Arabayla yolculuk yaparken korna ile selam yerine el işareti ile selam verirken dilinizle de “Selamün aleyküm” deyiniz.

    Namazımız, tekbirimiz, kurbanımız bizi bir araya getirmişken ara bozucu kelimelere geçit vermeyiniz.

    Akrabalarımız bizden küçükse de büyükse de hiç bir hesap yapmadan ziyareti önce biz yaparak sevaba gireceğiz.

    Arada var olan kırgınlıkları hatırlatıcı hiç bir kelimeyi kullanmamaya dikkat edeceğiz.

    Bu bayramda sevgili peygamberimizin yaptıkları bize tebliğin en güzelini de öğretiyor:

    عَنْ أَنَسٍ قَالَ

    قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَدِينَةَ وَلَهُمْ يَوْمَانِ يَلْعَبُونَ فِيهِمَا فَقَالَ مَا هَذَانِ الْيَوْمَانِ قَالُوا كُنَّا نَلْعَبُ فِيهِمَا فِي الْجَاهِلِيَّةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَبْدَلَكُمْ بِهِمَا خَيْرًا مِنْهُمَا يَوْمَ الْأَضْحَى وَيَوْمَ الْفِطْرِ

    Enes bin Malik anlatıyor: Allahın rasülü (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine’ye geldiğinde Medine’lilerin iki bayramı vardı ve bu bayramlarda oyunlar oynarlardı. “Bu iki bayram günü nedir” diye sordu.

    “Biz, cahiliyye döneminde bu iki günde oyunlar oynarız” dediler. Bunun üzerine “Allah, size bu iki bayrama bedel olarak iki bayram verdi ki bunlar sizin için daha hayırlıdır: Kurban bayramı ve Fıtır (Ramazan) bayramı” dedi. (Ebudavud, Sünen, K. Salat, bab salatil ıydeyn, hadis no 959, Ahmed,  Müsned, Enes hadisi)

    Dikkat ediniz, her türlü yanlışın yapıldığı bayramı tenkit ederek engelleme yerine, herkesin banyo yaparak, güzel kokular sürünerek, ağızlarını temizleyerek, kadın erkek herkesin gelip şehrin en geniş yerinde ve ya en büyük camilerde bayrama namazla başlamayı, yardımlaşarak, güzel kelimeler saçarak devam ettirmeyi ve akrabalar arasında sevgi bağlarını kuvvetlendirmeyi sağlayan bayramı teklif olarak getirerek o hoş olmayan bayramı geride bırakıvermiş.

    Tenkit değil teklif gerekir.

    Veya tenkidin hemen arkasından teklifin sunulması ve hayata geçirilmesi gerekir.