ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    TIP FAKÜLTELERİNİN DİKKATİNE


    TIP FAKÜLTELERİNİN DİKKATİNE
    27/03/2018
    “Hipokrat” kimdir? Diye binlerce adama sorulsa ilgilisinin dışında bilen olmaz.
    Ama “Lokman Hekim kimdir” diye sorulsa bilmeyen olmaz.
    Doğum tarihini, doğduğu yeri bilen olmaz ama onun hikmet sahibi, her derde deva bulan bir doktor olduğunu bilir.
    Hatta efsanelere göre ölüme bile çare bulmuş ama elinden suya düşürmüş diye anlatılır.
    Türkülerimiz, “Aaaah” ile başlar, “Vaaah” la devam eder, “Aman amaaaan imdat” la biter.
    “Dert, derman, çare, yara, yâre, merhem….” Kelimeleriyle acılar, ahlar, avaz halinde yüreklerde yankılanır.
    Çare bulunamayınca Lokman hekime kadar gidilir ve ondan yardım istenir.
    Gönül derdine çare bulamayan, doğruca Lokmana gittiğini, derdi ona anlatınca onun da dertlenip çareyi ancak Allah’ın verebileceğini söyler:
    “Derunum derdini lokmana gösterdim dedi eyvah
    Bu derdin def'ine çare eder ancak Allah kaldı”
    Bir başka dertli de:
    “Lokman Hekim gelse yaram azdırır” der.
    Karacaoğlan ise:
    “Merhem almaz yaralarım azgındır
    Derdimin Lokman'ı gel yavaş yavaş” diye çağırır.
    Lokman’a ulaşamayan dertli de çareyi derdini dostuyla bölüşmeye karar verir:
    “Eremem Lokman’a çaresiz kaldım
    Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle” der.
    Bütün halkımızın hepsine mal olmuş, Kur’an-i Kerimin 114 süresinden biri de Lokman Süresi olarak okunmaya devam edilen, her sene Milyarlarca Müslüman tarafından onun adıyla anılan süreyi okuyan Müslümanların sevdiği, saydığı, bazı konularda örnek aldığı, nasihatlarına milyarlacasının uyduğu Lokman hekimin adını değil de Lokman Hekimden yüzlerce yıl sonra doğan Hipokrat üzerine yemin neyin nesi?
    Doktorlarımız, Hipokrat üzerine yemin etmek yerine Lokman aleyhisselamın Kur’anda nakledilen tavsıyelerine uyacaklarına dair söz verseler daha iyi olmaz mı?
    Yaratılan hiçbir insana kulluk yapılmayacağını, yalnız yaratana kulluk yapılacağını bildiren İslam dini, yaratılanlar üzerine de yemin etmeyi yasaklayarak insanı yüceltmiştir.
    Lokman Hekim üzerine de yemin edilmez ama onun tavsıyelerine uyulur.
    Onun tavsıyelerinden bazılarını Rabbimiz bize şöyle haber verir:
    وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ
    Lokman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: "Oğulcuğum, Al-lah'a ortak koşma, şüphesiz ortak koşmak, büyük bir zulümdür."
    وَوَصَّيْنَا الْإِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُ وَهْنًا عَلَى وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ أَنِ اشْكُرْ لِي وَلِوَالِدَيْكَ إِلَيَّ الْمَصِيرُ
    Biz insana, anne-babasına karşı (iyilik yapmasını) tavsiye ettik. Annesi onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşımıştır. Onun sütten ayrılması iki senede olmuştur. Bana ve anne-babana şükret, dönüş banadır diye tavsiye ettik.
    وَإِنْ جَاهَدَاكَ عَلَى أَنْ تُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا وَصَاحِبْهُمَا فِي الدُّنْيَا مَعْرُوفًا وَاتَّبِعْ سَبِيلَ مَنْ أَنَابَ إِلَيَّ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
    Hakkında bilginin olmadığı şeyi, bana ortak koşman için, anne ve baban seni zorlarsa, sakın onlara itaat etme. Bu dünyada onlarla iyi geçin ve bana yönelenin yoluna uy. Sonra dönüşünüz banadır. Yaptıklarınızı size haber veririm.
    يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِنْ تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ فَتَكُنْ فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ
    Oğulcuğum, yaptığın (iyi ve kötü) iş, hardal tanesi ağırlığında olsa, o da bir kayanın içinde veya göklerde veya yeryüzünde olsa, Allah onu getirir. Çünkü Allah her şeye nüfüz edendir, herşeyden haberdardır.
    يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ
    Oğulcuğum, namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış ve başına gelene sabret. Çünkü bunlar, yapılması gereken işlerdir.
    وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ
    İnsanlara böbürlenerek surat asma, boyun eğme, yeryüzünde çalımla yürüme. Şüphesiz Allah böbürleneni, çok öğüneni sevmez.
    وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِنْ صَوْتِكَ إِنَّ أَنْكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ
    Yürüyüşünde mutedil ol. Sesini de kıs (Bağırarak konuşma). Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.” (Lokman süresi ayet 31/13-19)
    Bu tavsıyelere uyacağına söz verenlere bu ayetler ve manası bir plakete işlense ve doktorların odasına asılsa ne olur?
    Bir isimden ne çıkar, ha Hipokrat, ha Lokman” diyene şunu derim: Etkin bir siyasi veya çok ünlü bir isim, bu teklifimi söylesin bakalım Atina’dan, Londra’dan, Washington’dan sesin tonu nasıl gelecek, görsün.