ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    TOPLUM TELLAKLIĞINA SOYUNMAYALIM


    TOPLUM TELLAKLIĞINA SOYUNMAYALIM

    Genellikle Müslüman halkımız, bir cenaze haberi aldığında “İnna Lillahi ve İnna ileyhi Raciun/Biz Allah’a aidiz ve elbette Ona döneceğiz” ayetini okurlar.

    Bu okudukları Kur’an’i Kerimden Bakara süresinin 156 ıncı ayetidir:

    الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ

    “Onlara bir musibet geldiğinde, "Biz Allah'a aidiz ve elbette Ona dö­neceğiz" derler.”

    Yalnız ölüm haberlerinde değil, başımıza gelen her musibette okunması gereken bir ayettir.

    Gençlik yıllarında Komünist olan bir çok insanımız, bir ara içinde bulunduğu topluluğun havasına uyarak Allah’ı bile inkara yönelmişlerdi ama hem Komünizmin yıkılması, hem yaşın ilerlemesi, hem yılların tecrübesi onları yeniden İslam’a sarılmaya yöneltti.

     

    TOPLUM TELLAKLIĞINA SOYUNMAYALIM

    Çünkü kalbini ve kalıbını istediği gibi yönetemeyen ve ölümünü engelleyemeyen insan, tutuyor yedi milyarı kendi aklına göre de değil, ölüp gitmiş birinin aklına göre yönetmeye kalktıkça sorun çözmek şöyle dursun, sorunları çoğalttığını gördü.

    Aslında komünist olmadığı halde komünist görünen art niyetliler, bukalemun gibi hemen araziye uyuverdiler ve gavurluklarını her durumda sürdürmeye devam ediyorlar.

    Allah onlara önce insanlıklarını iade etsin sonra iman nasip etsin” diye dua edelim.

    İyi niyetli ikinci guruptan büyük çoğunluk hiç dert etmeden dönüşünü yaptı, Camde safta yerini aldı, Müslüman mahallesinde babasının yerine oturdu bile.

    Bazıları ise iyi niyetli olmalarına rağmen ani dönüşlerden çekiniyorlar.

    Yavaş yavaş, hem bizi hem kendilerini alıştırarak dönüş yapmaya çalışıyorlar.

    Önce Müslüman mahallesine turist gibi gelerek, “Var siz Müslüman olmak, ben beğenmek bu dini” gibi ifadelerle dikkatimizi çekmeye ve kendilerine göz alışıklığı sağlamaya çalışıyorlar.

    1983 yılında bunların ileri eglenlerinden birine ben: “Sen istesen de gavur olamazsın. Adını Mümin koymuşlar. Ne olur ne olmaz diye annenle baban seni sünnet ederek damgalamışlar. Yarın saat on  iki de boy abdestini al, en yeni elbiselerini giy ve hazır ol. Ben seni alacağım, kolkola gireceğiz, şehrin ana caddesinde boydan boya resmi geçit yapar gibi yürüdükten sonra Cuma namazına gideceğiz” dediğimde “Bilmediğim yer değil, hazır olacağım” dedi ve asıl yerine dönüverdi.

    Dönüş yapanların geçmişte yaptıkları ve yazdıkları yanlışları hatırlatıcı kelimelerden uzak duralım.

    Hamam tellağı gibi, kişinin sırtında taşıdığı kirlerini yumak yumak önüne dökmeyelim.

    Sevgili peygamberimize gelerek Müslüman olmak istediğini bildiren Mekke site devletinin en ileri gelenlerinden Amr bin As, “Sana biat etmek istiyorum ama geçmiş suçlarımın afvını da istiyorum” dediğinde sevgili peygamberimiz:

    إِنَّ الإِسْلاَمَ يَجُبُّ مَا كَانَ قَبْلَهُ

    “İslam, geçmiş (suçlar) ı silip atar” buyurmuş. (Ahmed, Müsned, Amr bin As hadisi, Beyhaki, Sünen-i Kübra hadis no 18753)