TUNUS BİR BELADAN ÖBÜRÜ
Allah Tunusdaki Müslümanlara yardım etsin.
İşleri eskisinden daha zor.
Eskiden Burgiba diye bir zalim vardı ve devrildi.
Yerine gelen zalim ondan daha yumuşak görünerek aynı şeyleri yaptı o tarihin hainler ve zalimler mezarlığında yerini aldı.
Şimdi Burgibadan, Zeyneyabidin bin Aliden daha zalim ama zulmüne mazlumları da ortak edecek mazlumları zalim hale getirecek bir yönetim kurulabilir.
Mazlumlar zalim olunca kime zulmedecekler? diye akla bir soru gelebilir.
Bütün mazlumlar bir araya gelerek batının isteği doğrultusunda kendi kimliklerini yok eden, kendi değerlerini değersiz kabul edip, batı değerlerini baş tacı eden mazlumlar iki dünyalarını da batırabilirler.
Raşid Gannuşinin Tunusa döneceği haberleri var gazetelerde.
Raşidin şu andaki kanaatlerinin ne olduğunu da ben bilmiyorum.
Ülkemizde 25-30 yıl önce çok keskin ifadelerle söylediği doğruların tam tersini yazan çizen Türkiye mücahitlerini biliyorum.
Bir zamanlar deyince yüz yıl öncesine gitmeyin on yıl önce gençleri tahrik edenler bu günlerde Kafire kafir demeyelim diyerek söze başlayabiliyorlar.
On yıldır ağzına Kuranda geçen Cihad kelimesini almayan ve aldırmayanlar var.
İslam kelimesi kafire karşı ılık, Müslüman karşı katı hale getirildi.
Kanunlardaki Cami ve mescit kelimesi yerine ibadethane kelimesi getirilerek kilise ve havraların önünü açtık.
Zalime haddini bildirmek için koşanlar, şimdi zalimin vurmaktan yorulan elini, sövmekten tutulan dilini tedavi için Hoşgörü merhemleri ürettiler.
Büyük şeytan Büyük müttefik oldu.
Tunuslu direnişçi Müslümanlar otuz yıldır, yirmi yıldır, on yıldır batı başkentlerinde sürgün hayatı yaşarlarken farkına varmadan kanaat değişikliğine uğrayabilirler.
Parasız olmaz mantığıyla hareket edip İslamcı holdingler kurarak gariban Müslümanların elinde avucunda olan paralarını kapabilirler.
Sevgili peygamberimizin
.Vallahi ben vefatımdan sonra sizlerin olmanızdan hiç korkmam (Yani siz müşrik olmazsınız). Fakat ben, sizlerin dünya konusunda birbirinizle yarışa girip çekişmenizden korkarım buyurmuş. (Buari, Sahih, K. Rikak, bab 7)
Rus ordularını geri püskürten, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerinin dağılmasını sağlayan Afganlı mücahitler, yönetimi paylaşmada anlaşamadılar ve birbirlerine girdiler.
Tacikistandaki mücahitler devletin nimetleri içinde sineğin balda boğulduğu gibi boğuldular.
Türkiyedeki mücahitlerimiz hep müteahhit oldular ve Kafamızın gerisinde bir şey yok, nereden çıkarıyorsunuz? Batının değerlerini en iyi biz koruruz dediler ve dediklerini yaptılar.
Teninde haram lokma bulunmayan, malında başkalarının gözü olmayan, kendi geçimini kendisi sağlayan, Burgiba ve Bin Ali dönemlerinde medresesini kapatmayan, gizli gizli okutan, dağları, mağaraları, evleri medrese yapan, Cenneti görür gibi iman edip dünyanın en güzel şeylerinin Cennete göre sinek kanadı kadar değeri olmadığını canına tenine, hücrelerine kadar yerleştiren, haritada Londranın Waşingtonun, Berlinin, Moskovanın yerini bulamayacak durumda olan hocaların bu günlerde öne geçmesini ve bu mazlum Müslümanlara yol göstermesini Rahman ve Rahim olan Allahtan niyaz ederim.
|
|
|