ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    YAZIK OLDU ASLANLARA


    YAZIK OLDU ASLANLARA

    09/07/2019/Pzrts/Milligazete

    Aslan aslandır. Kafeste kalsa da aslandır.

    Yeter ki, kendine ait özelliklerden vazgeçmesin.

    Zincire vursalar da aslandır, sarayda ağırlansalar da aslandır.

    Yeter ki zincir ile saray arasında seçimde aslanlığı tercih etsin.

    Altmış yıllık dava yolunda edindiğim yol arkadaşlarımın hiç birini bırakmadığımı daha önce yazmıştım.

    Şehrine uğramışsam hemen ona da ulaşmaya çalıştım.

    Telefonla da olsa hatırını sormaya veya durumunu bilenlerden haber almaya gayret ettim.

    Yolda dökülenleri de toplamaya çalıştım.

    Hiç biri imanından dönmedi ama yolda ayağına takılanları baş tacı ettiğinden yükü ağırlaşınca geride kaldı ve aradaki mesafe uzadı.

    Mekke müşriklerinin, sevgili peygamberimize yaptıkları                                          

    “Seni bu şehrin en zengini yapalım,

    En güzel kadınlarla evlendirelim,

    Mekke devletinin başına getirelim” telifinin kırıntısına aldananlarımız oldu.

    Sevgili peygamberimiz, teklifi kabul etmedi ve aradan 21 yıl geçmeden Mekke’nin yönetimi sevgili peygamberimizin eline geçtiği gibi o günden bu güne kadar 1440 yıl geçmesine rağmen hala Müslümanlar Hac ve Umrelerini yapmaya devam ederler.

    Çağdaş mantıkla Müslümanlığını devam ettireceğine inanan bazı aslanlarımız “Hep kafirler mi yiyecek” mantığıyla servete koştular, bal tasına konan sinek gibi bal tasında ölenlerimiz oldu.

    Hiçbir sinek, doğrudan balın içine dalmazmış.

    Tasın kenarına konar, ayaklarıyla iyice kenara tutunur, hortumunu bala daldırırmış.

    Bal tatlı gelince kortumu daha da derinlere daldırırken ön ayaklar da dalarmış bala.

    Derken bütün vücut, bal tasına gömülmek üzereyken “İşte tam doydum, şimdi kartallar gibi yükseklerden uçarım” der ve kanatlarını hareket ettirirmiş ama her çırpınması batmasını sağlarmış.

    Aslanın özelliklerinden biri de et yemesidir.

    Ot yemeye başladığı gün aslanlığı ölürmüş.

    Aslan yavrusu iken yakalanan, hayvanat bahçesine konan aslan yavrusu, büyüyünce yine aslanlığını devam ettirirmiş.

    Aslanlardan birinin önüne et yerine ot koymuşlar ve günlerce et vermeyince ota alışmış.

    Tam ota alıştıktan sonra şöyle aslan gibi bir kükreyeyim deyince hayvanat bahçesindeki bütün hayvanlar gülmüşler onun kükremesine.

    Sesinde ot kokarmış aslanın.

    Harama alışan aslanlarımızın, eski dostlarından uzaklaşması bile onların hala canlı olduklarının işaretidir.

    Midesinde haram olanların bakışları, görüşleri, gülüşleri bile haram kokacağını bildiklerinden “Ben kirlendim, bari dostlarım haramın kokusundan rahatsız olmasın” diye gelmiyordur.

    İşte bu durum, o arkadaşınızın daha tam felç olmadığının iyileşme alametlerinin olduğunun işaretidir.

    Onlara yardım elinizi uzatınız.

    Evinize davet ediniz, helalından kazandığınız acı soğan, kuru yavan ekmek içindeki helal kokusunu ona hatırlatınız.

    Bazıları da herhangi bir yerde karşılaştığınızda “Hala mı dava peşindesiniz?” diye soranlara ki bunlar, tam felç olmuş insanlarımızdırlar, onlara “Son nefesimize kadar biz bu İslam davasını yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz” deyiveriniz.