ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    YILGINLIK YOK


    YILGINLIK YOK

    29/08/2017

    Ana rahminden öncesini göremediğimiz gibi, kabirden sonrasını da görmüyoruz.

    Geçmişimiz ve geleceğimizle ilgili haberler konusunda:

    1- Rabbimizin Kur’an-i Keriminde verdiği ve sevgili peygamberimizin o ayetler doğrultusunda açıklayıverdiği haberler vardır.

    2- Tarih içinde filozofların akılları oranında insanlığa yaptıkları yorumlar vardır.

    Bu ikinci guruptakiler de Hazreti Adem’den geldiklerine göre, her felsefenin içinde İlahi bir koku vardır ki bir kısım insanları yakalayan da o kokudur.

    Biz, Müslümanlar olarak, yaratan, yaşatan ve yöneten Rabbimizin bildirdiklerini ve o bilgilerin sevgili peygamberimiz tarafından açıklanıp yaşanmasını örnek almışız.

    Geçici olduğunu gözlerimizle gördüğümüz bu dünyanın da güzelleşmesi için çalıştığımız gibi, beş vakit namazımızın son oturuşunda dünya ve ahiret güzelliklerine kavuşmak için Kur’an’ın öğrettiği ve sevgili peygamberimizin okuduğu şu duayı okuruz:

    رَبَّنَا آَتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآَخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

     “Rabbimiz bize dünyada iyilik/güzellik ver Ahirette de iyilik/güzellik ver ve bizi ateşin aza­bından koru” (Bakara süresi ayet 2/201)

    Bir kısım insanlar “Ne varsa bu dünyada ver.” diyor.

    Mü'minler ise hem ahireti hem de dünyayı istiyor.

    “Rabbimiz, bize dünyada iyilik/güzellikler ver”

    Yani eşim ahlaken ve cemalen güzel olsun,

    Malım helâl olsun, güzel olsun,

    İl­mim güzel ve faydalı olsun.

    Evim, arabam güzel olsun.

    Dostlarım, işlerim güzel ol­sun.

    Münasebet kurduğum insanlar alış veriş yaptığım, konuştuğum ta­nıştığım, çalıştığım insanlar güzel olsun, gül gibi bir dünyada yaşayalım.”

    “Rabbimiz,  Ahirette de iyilik/güzellikler ver. Yani Cennetin güzelliklerini ver, ırmaklarını, giyeceklerini ver, her şeyi güzel olan Cenneti bize ver Yarabbi.”

    “Ve Ateşin azabından bizleri koru Yarabbi!” diye dua ediyor mü'minler.

    Biz, yolcu gibiyiz. Bir ömürlük yolumuz kaldı.

    Yolcu, gölgesinde dinlendiği ağacın altını temizledikten sonra yoluna devam eder.

    Gelenler rahat etsin diye temizler.

    Yolumuza rahmet gibi yürüyelim.

    Güle de dikene de, bülbüle de akrebe de rahmet olalım.

    Adımız bir günahla anılmasın.

    Rüzgarımız, zimmet, rüşvet, irtikap, çete, inkar, isyan kokusuyla toplumu bunaltmasın.

    Bizden önce yürüyen peygamberler örneğimiz olsun.

    950 sene bıkmadan, usanmadan insanları sapıklıktan hidayete çekmek için tebliğe devam eden, eza ve cefalara aldırmayan Nuh (a.s.) örneğimiz olsun da "On senedir davanın içindeyim, elde var sıfır" demeyin.

    Allah için atılan her adım mü'mine sevap kazandırır.

    Hud (a.s.) kendisine "beyinsiz" diyen milletinin bu sözüne aldırış etmeden nasihate devam etmiş.

    Sahillerde ve dağlarda köşkler yapan, yazın yazlıklarda, kışın kışlıklarda gönül eğlendiren, zayıfların, fakirlerin kanları, gözyaşları, alın terleriyle sanatlarını süsleyen insanlara doğruyu, güzeli, insanca yaşamayı öğretmek için gönderilen Salih (s.a.)i inkar edip devesini de işkence ederek kesen ve devenin ölüşünü toplu halde seyredenlere karşı Salih (a.s.) görevini hakkıyla yapmış ve başarmıştır.

    Yolcu, yoluna Salih gibi yürü ve şehrin dokuz mafyasını da ıslah etmeye çalış.

    Lut aleyhisselam gibi yürü ve çılgınlığın her çeşidini yapan, kadından zevk almaz hale geldikten sonra erkeklerle ilişki kurmaya yönelen toplumun önüne geç ve yol göster. Oy için onların yaptığı kötülüklerini görmezlikten gelme.

    Lut aleyhisselam kavmine hem iman telkini yapıyor, hem de içine düştükleri bataklıktan çıkış yollarını gösteriyordu.

    Teklifsiz tehdit hiç işe yaramaz.

    Yolun, bankerlerin, kartellerin, holdinglerin semtine uğrarsa Şuayb aleyhisselam gibi davranacaksın.

    Allah'ın koyduğu adalet terazisine göre hareket etmelerini sağlayacaksın.

    Güç sahiplerinin kendi koydukları kanunlar, ancak kendilerini korur gibi olur. Bir kısmı, ibret olsun diye bu dünyada cezasını bulur, bir kısmı da ahirette çeker cezasını.

    Üniversite de iken "Kapitalizme hayır" diyen sosyalistlerimiz şimdi kapitalistlerin muhasebecisi, şakşakçısı, koruması oldular. Onlar kılavuz olarak kafiri seçmişlerdi.

    Biz, Kur’an’da bildirilen peygamberlerimizin yolundan yürüyelim.

    Her çeşit yanlışı yapanları hazreti Adem’in torunu gibi, sevgili peygamberimizin ümmeti gibi görüp yardıma koşalım.