YOLUMUZDAN KALMAYALIM
Mısır sosyetesinden kadınların, Yusuf
aleyhisselamın güzelliğini görünce meyve yerine ellerini kestiklerini haber
verir Rabbimiz.
Acı acıyı bastırdığı gibi tatlı da acıyı
bastırır.
Çok yorgun olduğunuz, adım atamayacak durumda
kaldığınız bir anda çok sevdiğiniz birinin gelmekte olduğunun müjdesini
alsanız, yorgunluğunuz anında yok olur ve koşmaya başlarsınız.
Yusuf aleyhisselam, atıldığı kuyunun dibinde
duyduğu mutluluğu, günümüz insanı çeşmelerini altından yatırdığı villasında
bulamadığı gibi altından lavaboya kan kusuyor.
Yusuf aleyhisselam, Rabbin rızasına kilitlemiş
kendini, öbürü servete, şehvete veya şöhrete kilitlemiş.
Dünyanın yarısını verseniz öbür tarafını ister.
Alamadığı zaman da streslere boğulur.
Hala dünyanın zenginleri derneğine davet
edilmedim diye dertlenir.
Müslüman insan, kendisine kalp, kalıp, can,
ten, kaş, göz, gönül, dil…. vereni, peygamberiyle Kur’anı göndereni sever ve
sevinir.
Kafir veya gafil ise vereni değil, verileni
sever ve sevinir.
Halbuki dünya fani Allah bakidir.
Verilenler bitecek cennet ise bitmeyecek,
tükenmeyecek.
Dünyanın tamamı bir tek Müslümanın olsa o
servetler, gönlünde zerre kadar yer bulmamalıdır.
Gönlünde verenin sevgisi olmalıdır.
Teninde imanının amel çiçekleri açmalıdır.
Saltanat sahibi kafir Firavun ile servet sahibi
Karun hala lanetle anılırken, fakir ve hakir görülen Musa aleyhisselam, hem
Firavun’a hem Karun’a galip gelmiş ve hala salatü selmalarla anılmaya devam
ediyor.
Yüzümüze gülüp başımıza çuval geçirenlerin
silah, para ve asker gücüne bakarak moralimizi bozmayalım.
Yol, peygamberlerin yoludur.
Bu yolun rotasını Yaratanımız çizmiştir.
Adı Kur’an’da “Sıratı Müstekım” dir.
Her gün beş vakit namazımızda o yolu vermesi
için Rabbimize dua etmekteyiz.
Dualarımızın kabul olması için tenimizde haram
lokma olmamalı.
Dilimizle söylediğimizi gönlümüzün de bilmesi
ve duada dilimize katılması gerekir.
Dil duada iken, gönül firarda olmamalı.
Arabalarımız için oto yıkama yerleri açılır,
insanların temizliği için ünlü hamamlar yanında her evde banyolar vardır.
Ama insanın gönlünü arındıracak, beyninin
kıvrımlarına yerleşen mikrop fikirleri temizleyecek mekanlarımız yoktur.
“Camilerimiz var ya” demeyin.
24 saat açık oto yıkama yerleri vardır.
Daha araba yaklaşırken karşılanıyorsunuz.
Arabanız yıkanırken temiz bir mekana
alınıyorsunuz ve ikram görüyorsunuz.
Camilerimizin yüzde doksan dokuzu namaz
vakitleri dışında kapalıdır.
İmamlarımızın hutbede ne konuşacağı yazılı
olarak gönderilir.
Bir şehirdeki zengin mahallesi ile gecekondu
mahallesinin sorunları farklı olduğu halde hastaya göre ilaç, sağlıklıya göre
gıda verilmesi gerekirken yediden yetmişe herkese aynı reçete sunuluveriyor.
Halbuki sevgili peygamberimize çeşitli
zamnalarda “En değerli amel hangisidir?” sorusuna, soranın durumunu esas alarak
cevap vermiştir.
Yeryüzünü yaratan Rabbimizin yolunda yürürken
yeryüzü ve içinde üretilenler bize engel olamaz.
Yusuf aleyhisselama kuyu, Musa aleyhisselam
deniz, İbrahim aleyhisselama ateş, Muhammed aleyhisselama yerinden yurdundan
olmak engel olamamıştır.
Güller açılınca hiçbir kartal, şahin, doğan
korkusu, gülle bülbülün buluşmasını engelleyemez.
Yalnız Rabbimizin rızasına kilitlenelim.
Yolumuzda geri adım atmadan, sevgili
peygamberimizi örnek alarak yürüyelim.
Kafirin planlarını, gücünü bilelim ama, onun
gücünü konuşarak, tartışarak zaman kaybına uğramayalım, yolumuzdan kalmayalım.