Kitap: İB Bölüm: İBN01 Kitap Sayfa: İbn-i Haldu
ÖNSÖZ
İnsanı yaratan, Kur"an"ı indiren, İnsana edebi ve edebiyatı öğreten, Allah"a hamdolsun.
Kur"an"ın nasıl yaşanacağını kendi hayatıyla bize gösteren Rasülüne salâtü selâm olsun.
Onun eğitiminden geçen ve bize onun hayatını, söz ve yaşantılarıyla bize nakladen ailesine ve ashabına selâm olsun
Sekiz ciltte tamamlanan "ŞİFA TEFSİRİ" isimli eserimi, İstanbul,Cağaloğlunda Cezeri Kasım camiinin konferans salonunda konferans şeklinde vermeye başlaman önce, rivayet ve dirayet tefsirlerini temin ettim.
Ahmet Yesevi, Mevlâna, Yunus Emre, Şeyh Sadi, İbn-i Haldun gibi söz ve gönül sultanlarının eserlerini gözden geçirdim ve bunların eserlerinde geçen ayetleri tespit ettim.
Bu sinesi Sinâ olan söz sultanlarının dilinden güç alarak ayetlerin daha kolay anlaşılmasını sağlamaya çalıştım.
"Şifa Tefsiri" isimli esrimi önce konuşarak on senede tamamladım ve sekiz cilt halinde yayınlandı.
Tuttuğum notlar da kaybolmaması için
"Ahmet Yesevi"nin diliyle İslâm"
"Mevlâna"nın diliyle Kur"an tefsiri" isimli eserlerim yayınlandı.
İbn-i Haldun"un "Mukaddime" sinde geçen ve İbn-i Haldun"a yol gösteren ayetlerden bir çoğunu bu eserde okuyacak ve İbn-i Haldunun, birinci kaynağının Kur"an olduğunu göreceksiniz.
İBN_İ HALDUN
İbni Haldun (732/1332-808/1406) Tunusta doğmuş, Arap kökenli, Sahabeden Vail b. Hucr neslinden gelen, soylu, kahraman, alim ve amil bir ailede yetişmiştir.
Medreseden yetişmiş, devlet başkanlarına danışmanlık yapmış, Timur"un dikkatini üzerine çekmiş, Mısırda kadılık yapmış, o günün sanat dallarının hepsi hakkında bilgi sahibi olmuş ve "Mukaddime"siyle hala dünya düşünürlerinin dikkatlerini üzerine çekmeyi başarmış nadir insanlardan biridir.
Hz. Alinin : "Ünzur ilâ ma Kale, Velâ tenzur ilâ men kale= Söylenene bak, söyleyene değil" sözüne binaen ben, İbni Haldun"u tanıtmak yerine İbni Haldun"un "Mukaddime"sindeki görüşlerinde hangi ayetlerin etkisinde kaldığını sunacak ve ben yine dikkatinizi İbni HALDUN"UN sözlerinden ziyade Kur"an ayetlerine çekmeye çalışacağım.
Lokman hekim, ibni Sina ve çağdaş eczacılar aynı tabiattan herkes kendi çağının hastalıklarına ilaç bulduğu gibi,Kur"an ayetlerinden de her çağın alimleri kendi çağının ilacını bulması gerekir.
Kur"an ayetleri anne sütü gibidir. Bir günlük çocuğa, bir günlük gıdayı verir, altı aylık çocuğa altı aylıkken lazım olan gıdayı verir. Rektörün aynı ayetten anladığı ile dağdaki çobanın anladığı ayrı olacaktır. Altı milyar insan anlamak için gönlünü verirse Rabbimizin murat ettiğine yaklaşılır. Gıdaların tabii olanı daha iyi olduğu gibi, sözlerin ilahi olanı yani Allah"a ait olanı daha iyidir. Bu dünya yolculuğunda en ünlü hatipleri yaratan Allah"ın hitabına kulak verelim.
Hak ile batıl da Kur"an"ın adalet ölçüleri içinde belli olur. Kur"an"ı toplum hayatından çektiniz mi korkaklar kahraman, devleti soyanlar baba, kadın ticareti yapanlar vergi rekortmeni kutsal insan olup çıkıveriyor.
Güneş, hava, su, toprak ilk insandan son insana kadar herkese faydalı olarak yaratıldığı gibi Kur"an-ı Kerim de son insana kadar insanlığa yol göstermeye devam edecektir.
İbni HALDUN"UN hayatını okumak isteyenler Diyanet Vakfı Ansiklopedisinin ondokuzuncu cildin son maddesi ile yirminci cildin ilk maddesini okusunlar veya Süleyman Uludağ"ın Dergah yayınlarından çıkan Mukaddime tercemesinin birinci cildinin baş tarafını okusunlar.
İBN"i HALDUN"UN DİLİYLE KUR"AN AYETLERİNİN TEFSÎRİ (1) (10/08/2001/Cuma)
Hocam, tarih okumak istiyorum,önce hangisini okuyayım" diyenlere: "Önce Allah"ın kitabı Kur"an"ı Kerimi oku. Rabbimiz orada bizler ibret alsın diye, hayatımızda karşılaşabileceğimiz en önemli olayları yaşayan ve en doğru çıkış yolları bulan peygamberlerin hayatını vermiş;en güzel kıssaları en güzel şekilde bize bildirmiş. Kur"an"ı okuduktan sonra dilediğin tarih kitabını oku;şaşmazsın.Çünkü sende doğru bir tarih bilinci meydana gelmiştir. Tarih kitaplarını insanlar yazdığı için tarafsız olmaları mümkin değildir. Yüz sene önce yaşayan Sultan Abdülhamit han bir tarihçiye göre, "Kızıl sultan"dır, öbür tarihçiye göre de "Cennet mekân,ulu hakan, AbdülHamid han"dır. Şimdi sen hangisine güvenerek onu kaynak göstereceksin"demiştim.
İbn"i Haldun o meşhur "Mukaddime"sine tarih ilminin çok şerefli ve çok değerli bir ilim olduğunu,Peygamberlerin,kralların,hükümdarların,devlet başkanlarının hallerini tavırlarını ve takip ettikleri siyasetlerini bize bildirdiğini haber verir. Din ve Dünya işlerini düzene koymak için okunacak olan tarih,
Sağlam kaynaklara
Çeşitli bilgilere
Dikkatli incelemeye
Haberlerle olayları kıyaslamaya
Hikmeti üzerinde araştırmaya
Haberin,tabiat kanunlarına uyup uymadığını araştırmaya ihtiyaç olduğunu yazdıktan sonra tarih kitaplarının yazdığı fakat inanılması mümkin olmayan abartılardan örnekler verir.
Tarihçilerin,"Hz,Musa"nın ordusunda yirmi yaşın üzerinde altı yüz bin insan vardı" haberini hem biyoloji açısından hemde coğrafya açısından imkansızlığını ispat eder ve Tefsircilerle tarihçilerin yalnız rivayetlere dayanarak verdikleri hükmün yanlış olacağına dikkatimizi çektikten sonra bu tür abartılı haberlerin sebebini,
İnsan nefsinin garip haberlere düşkün olması,
Haddi aşan sözlerin dile kolay gelmesi,
Bir takipçi ve tarih kritikçisinin geleceğinden gaflet etmesi olarak açıklıyor.
Hani günümüzde "Köpeğin adamı ısırması haber değildir, adamın köpeği ısırması haberdir" sözü, hepimizin acaip ve garip olaylara kulak verdiğimizin ifadesidir.
İBN"i HALDUN"UN DİLİYLE KUR"AN AYETLERİNİN TEFSÎRİ (2) (13/08/2001/pzrts
İbn"i Haldun, bu tür abartılı haberleri verenleri, nefis muhasebesi yapmamak,haberleri verirken ölçülü olamamak,araştırıp doğruyu bulmaya yönelememek,söz dizginlerini salıverip yalan otlağında otlamak,Allahın ayetlerini bile alaya almak ve insanları Allah"ın yolundan saptırmak için bilgisizce eğlendirici sözler satın almak olduğunu ifade eder ve şu iki ayeti verir:
Allah"ın âyetlerini oyuncak yerine almayın ve Allah"ın size olan nimetini ve kendisiyle öğüt vermek üzere indirdiği Kitabı ve hik
|
|
|