Kitap: FATİH Bölüm: FATİH001 Kitap Sayfa: FATİH KANUNNAMESİ
FATİH KANUNNAMESİ SAHTEDİR
Teklif Dergisi Haziran 1990 sayı 26
Milli Gazete 3 Eylül 1990 Pzrts
Bozkır Gündem dergisi Mayıs 1993 sayı 18
Milli Gazete 4 Haziran 2001 Pzrts
26/05/2003/Pzrts/Milligazete
Dostlarım bilir ki geçmişin külleri veya gülleriyle fazla ilgilenmem. "Viyana kuşatması niçin başarısız sonuçlandı" diye arşivin küflü kağıtlarıyla uğraşmak yerine Viyana, Bonn, Paris, Amsterdam şehirlerinde karargâh gibi kurulan camiler, Türk işçileri tarafından nasıl açıldı ve o camilerin minberlerinden insanlığa neler söylenmeli diye düşünür, "Kızı AİDS"e tutulmuş, oğlu uyuşturucu müptelası olmuş, hanımı yeni bir dost tutmuş yetkililere İslam"ın gülleri nasıl koklatılır" diye yazılan kitapları okumayı tercih ederim.
Kitabı, kitabe gibi okumaya karşıyım. Yazdığım ve yayınladığım sekiz ciltlik "Şifa Tefsiri"nde Peygamberlerin hayatından kesitler veren ayetleri tefsir ederken bile bu güne ve geleceğe ışık tutmaya çalıştım.
Tarihimiz ağacın kökleri gibidir. Kökler sulanır korunur ama gözler dallara, çiçeklere, meyvelere bakar. Eller, çiçek ve meyve toplar. Dallar çiçekler ve meyveler aynı zamanda kökleri de beslerler.
Sevgili Peygamberimizin diliyle övüldüğü için Fatih Sultan Muhammed"i çok sevdiğimden "Fatih Kanunnamesi" diye Fatih"in ölümünden yüz kırk (140) yıl sonra ortaya çıkan veya çıkarılan, sahte kabul ettiğim belgenin aslını araştırma ihtiyacı hissettim.
Bu konuda İslam hukukunu çok iyi bilen, cumhuriyetin ilk yıllarında Temyiz Mahkemesi başkanlığı yapan Ali Himmet Berki"nin 1953 yılında yayınladığı; "Fatih Sultan Mehmet Han" isimli eserinde de sahte olduğunu tarih yönüyle, dil yönüyle, İslâm hukuku yönüyle, düzenleme yönüyle ispata çalıştığını okuyunca benim de görüşüm o doğrultuda olduğundan Leon E. Halkın"ın "Tarih tenkidinin unsurları" isimli eserinin 36 ncı sahifesinde ifade ettiği gibi ben aceleyle "tespitten" önce kitabın "telkinine" kapıldım.
Bu konuda bir makale hazırladım ve Hukuk fakültesinde okuyan öğrencilerimin altı sene düzenli olarak çıkardıkları aylık "Teklif" dergisinin Haziran 1990 tarih ve 26 ncı sayısında yayınladım. Daha sonra bu makalemi iktibas yoluyla birkaç dergi ve gazetede yayınlandı. Bu makaleyi yeniden yazmadan önce Zeki Velidi Togan"ın "Tarihte usul" ünü okudum. Leon e. Halkın"ın "Tarih Tenkidinin unsurları"nı Prof. Bahaeddin Yediyıldızın tercemesiyle okudum ve Kanunnamenin sahteliği konusundaki kanaatim kuvvetlendi.
Leon"un tarih tenkidine göre işi ele alırsak, Fatih kanunnamesi Fatih döneminde yaşayan hiçbir tarihçi tarafından nakledilmediği gibi adından bile bahsedilmediğinden en büyük şüpheyi üzerine çekmektedir.
Mesela, 1982 Anayasasının, Meclis zabıtlarında, Resmi Gazetede, Özel gazetelerde, Anayasa Hukuku kitaplarında olmaması mümkün mü"
Fatih"in Kanunnâmesi diye dillerde dolaşan şey,Osmanlı ülkesinin arşivlerinde,kütüphanelerinde,Hakimlerin yazdığı kitaplarda aslına rastlanmadı
FATİH KANUNNAMESİ SAHTEDİR 2
(5-6-2001 Salı)
Fatih döneminde yazılan hiçbir hukuk kitabında, hiçbir tarih kitabında veya edebi eserde "Kanunname" den bahsedilmemesi, hatta aşağıda açıklayacağımız gibi yazılan hukuk kitabındaki yasanın "Kanunname"deki "Kardeş katli" fetvasına ters olması Kanunnamenin sıhhatine şüphe düşürmekte.
Kanunnameyi kaleme aldığı iddia edilen Nişancı Mehmet paşanın "Osmanlı Sultanları Tarihi" isimli kitabı, İbrahim Hakkı Konyalı tarafından terceme edilmiş ve Türkiye yayınevi tarafından 1949 yılında yayınlanmış.
Fatih"in veziri a"zamı olan, Fatih ölürken başucunda bulunan, Fatih'in ölümünden sonra aynı sene öldürülen, Fatih kanunnamesini yazan diye iddia edilen zatın tarihinde tek kelimeyle kanunnameden bahsedilmemekte. Olur mu böyle bir şey" "Kanunname"yi yazan adam,yazdığı tarih kitabında "Kanunname"den bahsetmeden o dönemin tarihini yazacak.
1982 Anayasasını hazırlayan Prof. Orhan Aldıkaçtı 12 Eylül darbesinin tarihini yazacakda Anayasadan bahsetmeyecek,Olacak iş değil.
"Cam"ı Cem Ayin"in yazarı Bayatlı Mahmut oğlu Hasan, Fatih dönemi tarihçilerinden ve hacda Fatih"in oğlu Cem"le buluşur, Cem"in isteği üzerine bu eserini yazar. Bu eserde de tek kelimeyle "Kanunname"den bahsedilmez.
Eseri sadeleştiren Kırzıoğlu Fahreddin "Türkiye Yayınevi 1949"
Eserin sonunda Cem sultanın bir şiiri ve Bayat"ın "Tahmisi" var ki yürekler yaralar.
Fatih"in öldüğü sene ölen "Tevarihi Ali Osman" isimli eserin sahibi Aşık Paşa oğlu Ahmet Aşıki"nin eserinde de tek kelimeyle kanunnameden bahsedilmemekte. (Türkiye yayınevi 1949)
İstanbul"un ilk kadısı Hızır beğin 1459 yılında ölmesiyle İstanbul"a Kadı tayin edilen Molla Husrev 1470-1477 yılları arasında "Dürer"ül-Hukkam fi şerhi Ğurrer"il-ahkam" isimli Fıkıh/hukuk kitabını yazar. Kitabın 1268 tarihli baskısına göre 830 sayfadan meydana gelen bu eserde tek kelimeyle kanunnameye atf olmadığı gibi, 199 ncu sahifesinde "Bab"ül-Büğat" başlığı altında müslüman devlet başkanına başkaldıran Müslüman bağilerin çocuklarının hapis dahi edilemeyeceğini yazar. Nerede kaldı beşikteki kardeşin katline fetva vermek!
Fatih dönemini gören İbrahim Halebi (1459-1549) Kanuni döneminde "Mülteka"el-ebhur" isimli eserini yazar. O"da aynı şekilde devlete başkaldıranların çocuklarının cezalandırılamayacağını yazar.
Mecelle"nin tedvinine kadar dörtyüz sene Kadı/Hakimlerin ve müftilerin el kitabı olan bu iki eser, nasıl olurda Fatih"in koyduğu yasaya aykırı yazılır ve Molla Hüsrevin eseri Fatih"in İstanbul"unda kanunnameye rağmen nasıl uygulanır"
Leon E. Halkının eserinin 26 ncı sahifesinde bahettiği "olumsuz delil" inden hareket edecek olursak, Fatih döneminde yaşayanlardan bir tek yazarın "Kanunname"den bahsetmemesi kanunnamenin olmadığının delilidir.
FATİH KANUNNAMESİ SAHTEDİR 3(6-6-2001/Çrşmb)
Diyar"ı Rum"un ve Anadolu"nun Sultanı Fatih Sultan Muhammed Han"ın şiirleri, vezin ve kafiyeleri bozulmadan elimize gelmiş ama ne hikmetse "Kanunname" si, İstanbul Kütüphanelerinde, arşivlerde yok. Bursa"da, Konya"da, Manisa"da, Amasya"daki kütüphanelerde de yok. Bu şe
|
|
|